Beşiktaş bu grubun ağasıydı. Şampiyonlar Ligi gruplarından çıkacak kadro -ki geçen sene rekorlarla çıktı- biraz da rakipleri ciddiye almadığından olsa gerek, işi son 90 dakikaya bıraktı. Stat salkım saçak değildi ama tribünleri büyük ölçüde dolduran taraftar, tur için beraberliğin yettiği maçta takımını galibiyet için yüreklendirdi. İlk 45 dakika topu kontrol eden Beşiktaş, rakibi bunaltan bir baskı kurmasa da iki net pozisyon üretti ama golü bulamadı. Savunmada kalan Malmö, kontrollü oyunu tercih etti ve fazla çıkmadı. Planları soyunma odasına gol yemeden gitmek ve kartlarını ikinci yarıda oynamaktı belli ki. Oğuzhan ile Ljajic’in birbirini bozması ile etkinliği azalan orta sahaya Mustafa ve Love’un ne yaptıklarını bilmemeleri eklenince düşük tempolu bir maç çıktı ortaya. İkinci yarının hemen başında Beşiktaş için en kötü senaryo gerçekleşti. Ljajic’ten kaynaklanan hatalı pası kapan Antonsson, uyumlu bir ikiliye dönüşemeyen Vida-Necip’in arasından gol vuruşunu yaptı. Antonsson geriden destek alamamasına rağmen Beşiktaş savunmasını neredeyse tek başına bunalttı.