Haftasonu futbol ziyafetine dönüşen İnter- Juventus ve Real Madrid- Barcelona derbilerinden sonra “Acaba biz de futbol izleyeceğimiz bir derbi yaşar mıyız!” düşüncesiyle geldik stada. Sahaya çıkan kadrolara ve oyun sistemlerine baktığımızda yersin bir beklenti de değildi bu.
Galatasaray, 4-4-2 dizilişi ile sahaya çıkmış, Icardi- Osimhen ikilisini aynı anda sahaya sürmüştü. Beşiktaş da 4-1-4-1 tertibi ile Immobile’nin arkasında etkili bir hücum hattı kurmuştu. Maç beklentiye cevap verecek tempoda başladı ama dakikalar ilerledikçe tek taraflı bir müsabakaya dönüştü.
Galatasaray, yumuşak bir oyunu tercih eden ve pres yapmayan Beşiktaş karşısında topu kullanmanın tüm avantajlarını değerlendirdi. 40. dakikaya kadar Beşiktaş’ın üç pasla çıktığı organize atağı yoktu. Galatasaray orta sahası, Gedson- Rafa ikilisinin o müthiş etkisini kesmiş, maçı tek taraflı bir oyuna çevirmişti. Ancak topu ve oyunu kontrol eden Galatasaray’ın çift forvete top aktarmada sorunu vardı. Çok iyi kapanan Beşiktaş savunması direniyor, iki süper golcüye gol vuruşu yapacağı küçük bir an bile bırakmıyordu. Siyah Beyazlı defans hattının tek zaafı yan ortalardı ve gol de bu hava toplarından birinden...