“Ne transferinden bahsediyorsun? Tesislere gelsen sana çay ısmarlayacak paramız yok!”
Ahmet Ağaoğlu böyle bir Trabzonspor’u devralmıştı. Maç çıkışı yolunu kesip “Bu takıma transfer lazım” diyen taraftara kulübün içinde bulunduğu durumu böyle izah ediyordu. Bugün ise şampiyon bir kadro kurabilecek, kendi takımlarının en iyilerini, temel direklerini, Alanyaspor’dan Bakasetas’ı, Başakşehir’den Visca’yı alabilecek güce ulaştı. Krizdeki Üç Büyükler suskunları oynarken ara transferde bile ligin en atak takımı haline geldi.
Trabzonspor’u bu kadar kısa sürede uçuran isimdi Ahmet Ağaoğlu. Türkiye’nin en dinamik insanlarının memleketi olan Trabzonluları ortak hedef için birleştirmeyi başardı. Kaynakları bulup harekete geçirdi. Kurduğu güçlü iletişim ağıyla öne çıktı, Kulüpler Birliği başkanlığına geldi.
Başarıdaki ikinci etken Abdullah Avcı’ydı. Büyük bir hoca olarak tek eksiği kupaydı. Şenol Güneş gibi bir hoca bile ilk lig kupasını İstanbul’a gidince kaldırabilmişti. Anadolu’dan şampiyonun çıkması, adı Trabzonspor bile olsa zordu artık. Avcı, doğru oyuncu tercihleri, akıllı oyun taktikleri, telaşa mahal vermeyen stratejisi ile mutlu sona giden süreci çok iyi...