Sekiz maç üst üste kazanan Trabzonspor ligin dengesini bozmuştu. Daha ligin yarısı gelmeden Trabzonspor’u şampiyon ilan edenler vardı. Futbolda matematiğin farklı olduğunu Antalyaspor deplasmanı gösterdi. Bordo-Mavililerin yenilgisi şampiyonluğu Kaf Dağı’nın ardında görmeye başlayan takımlara bir umut oldu. Galatasaray kazanırsa az da olsa umudunu koruyacaktı. Sivasspor’da ise Beşiktaş’a gitme olasılığı olan Rıza Çalımbay gibi bir usta vardı. Maç başladığında görüldü ki Galatasaray için kazanması çok da kolay olmayan bir 90 dakika onları bekliyordu.
Gradel, Yatabare, Henrique üçlüsü Galatasaray savunmasını sürekli rahatsız etti. Marcao’nun yokluğunda savunma göbeği atakları karşılamakta zorlanıyordu. Fajr’ın pasları, Ziya’nın bindirmeleri Galatasaray’ı defansta kalmaya zorladı. Sarı-Kırmızılılar, açık futbol oynayan rakibi karşısında Avrupa Ligi’ndeki oyun planına geçti, savunmayı çakılı tuttu, süratli forvetleri ile rakip defansta boşluklar yakalamaya çalıştı. Dengeli geçen ilk yarıda her iki takımın da az ama net gol pozisyonları vardı ancak Ali Şaşal ve Muslera kalelerinde sağlam durdular.