Süper Lig tarihinin en nefes kesici yarışlarından birinde son üç maça avantajlı girmenin rahatlığına sahip Galatasaray. Karagümrük deplasmanına bu özgüvenli gitmiş, Yükselen form grafiği ile de de maçın favorisi olarak sahaya çıkmıştı. Ancak futbolda temel bir kural vardır; maçlar oynanmadan kazanılmaz.
Düşme potasında yer alan Karagümrük için bu karşılaşma çok önemliydi. İyiydi hazırlanmışlardı. Maç başlar başlamaz da karşılaşmanın kolay geçmeyeceği ortaya çıktı. Karagümrük uzun toplarla Galatasaray savunmasının arkasına sarktı ve ilk yarıda net pozisyonlar üretmeyi başardı. Nitekim bu pozisyonlardan birinde golü de buldu.
Galatasaray bu diri karşısında işi sıkı tutması gerektiğini anlamıştı. Icardi Karagümrük savunmasının yakın markajından kurtulamıyor, pozisyona giremiyordu. Kilidi aşma işi yine Barış ve Ziyech’e kalmış gibiydi. Faslı futbolcu uzaktan şutlarda en iyi yaptığı şeyi, ‘şapkadan tavşan çıkarma’yı deniyor ama çerçeveyi bulamıyordu. Karagümrük’ün golü geldiğinde Fenerbahçe de 2-0 öndeydi ve bir anda stada sessizlik çökmüştü. Devreye girmeden bu karamsar havayı dağıtan gol...