Burak Göral Sözcü Gazetesi

Düzgün ama kalıcı değil!

Stephen King’in çok sevilen roman serisinin ilk filmi “Kara Kule” nihayet seyirci karşısında… Ünlü yazar Stephen King’in ilk kez 1982’de basılan ve sonra sekiz kitaplık bir seriye dönüşen “Kara...

05 Ağustos 2017 | 91 okunma

Stephen King’in çok sevilen roman serisinin ilk filmi “Kara Kule” nihayet seyirci karşısında… Ünlü yazar Stephen King’in ilk kez 1982’de basılan ve sonra sekiz kitaplık bir seriye dönüşen “Kara Kule”adlı romanı, yıllarca hayranları tarafından sinema uyarlaması beklenen bir merak unsuruydu. Kitapları okuyanlar hikayenin kapkaranlık atmosferinin, zengin ve garip hayal dünyasının dört dörtlük bir şekilde perdeye yansıtılabilmesinin pek de mümkün olmadığını söylerlerdi hep oysa. King’in kendine ait bir evreni, jargonu ve karakterleri olan roman dizisinin açılışını yapan bu ilk film, beklentileri çok da karşılayamıyor maalesef.

Birtakım garip rüyalarda siyah giyen bir adam ve Roland adlı gizemli ve usta bir silahşörü gören Jake adlı bir çocuk, bu rüyaları kendi kendine resmetmektedir. Babasının ölümünden sonra annesi ve üveybabasının sorunlu olarak gördüğü Jake, aslında esrarengiz birileri tarafından da takip edilmektedir. Bir şekilde evden kaçarak rüyalarının gösterdiği yöne doğru ilerler ve çizimlerini yaptığı o paralel evrenin içine giriş yapar. Gerçekten de ‘siyah giyen adam’, Jake gibi özel bazı çocukları kullanarak, bütün gizli evrenleri koruyan Kara Kule’yi yıkmayı ve dünyadışı varlıkları içeri sokmayı planlamaktadır. Silahşör ve Jake buna engel olmaya çalışır.

Kitapları bunca senedir efsaneleştirilen bir seri için ne kadar talihsiz bir başlangıç aslında. Dünyayı yoketmeye çalışan ve bunu neden yapmak istediği bir türlü anlaşılamayan bir kötü adam; nereden nasıl geldiği, neler yaşadığı hiç bilinmeyen bir silahşör ve benzer filmlerde defalarca gördüğümüz klişelikte bir çocuk karakter… Belki bizi 95 dakika boyunca oyalıyorlar ama arkasında Stephen King ve 8 kitabı olan, milyonlarca hayranın yere göğe koyamadığı bir büyük hikayenin sıradan bir ergen eğlencesi gibi kurgulanmış olması baştan bir büyük strateji hatasını ortaya koyuyor. Böyle tasarlanmış olduğunu küçük ürün yerleştirmelerle bile desteklemişler. Filmin bir yerinde kolalı bir asitli içeceğin adı geçirilmeden reklamı yapılıyor mesela.

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
İçimizdeki çocuğu korumak 04 Ağustos 2018 | 132 Okunma Altıncı filmde ve hâlâ çok iyi 28 Temmuz 2018 | 161 Okunma 10 yıl sonra tekrar Mamma Mia! 21 Temmuz 2018 | 2.202 Okunma Uzun ince bir binadayım! 14 Temmuz 2018 | 89 Okunma Boyu küçük, işlevi büyük bir kahraman! 07 Temmuz 2018 | 91 Okunma