“Aile Arasında”dan sonra yine muhteşem bir Demet Evgar performansına hazır olun!
Neslihan, Mudanya Tirilye’de sıkıcı ve kocasının ilgisinden
mahrum bir evliliğe mahkum olmuş; aslında sempatik, kocasına
düşkün, kimsesiz ama yetenekli bir kadındır. Bütün tatminsizliğinin
acısını, kendisine ait bir televizyon programında nefis yemek
tarifleri yaptığını kurduğu hayallerinden çıkarmaktadır. Arada
kocasına ve aile dostlarına yaptığı yemeklerden de belli oranda
takdir edilir, sadece bu kadar.
Bu mutsuz ama sakin geçen günler kocasının Neslihan’dan boşanmak
istediğini söylemesiyle tepetaklak olur. Neslihan’ın etrafındakiler
birer birer esrarengiz şekillerde ölmeye başlamıştır. Kasabaya yeni
gelen genç ve hırslı bir komiser bütün bu ölümlerden Neslihan’ın
sorumlu olduğundan şüpheleniyordur ve bu süphesini ispat etmeye
çalışır.
Özellikle, hem fiziken hem de manevi olarak dar bir alanda
kısıtlı kalmış insanların hikayelerine ilgi duyan yönetmen Ümit
Ünal’ın senaryolarında karakter psikolojileri her zaman sağlam
kurulmuştur. “Sofra Sırları”nda da Neslihan’ı o kadar iyi anlıyor,
onunla o kadar empati kuruyorsunuz ki filmin en büyük başarısı da
bu zaten. Neslihan’ın etrafında bir riyakarlık ağı var ve
dedektifin de bir sahnede dediği gibi ‘adalet yok!’. Bu yüzden
Neslihan’ın bir şekilde harekete geçmekten başka şansı da yok.
Giderek, suskun bırakılmış, kocaları tarafından bastırılmış
kadınların anlamlı bir sembolüne dönüşüyor adeta Neslihan.
Ama kanımca Ünal, Neslihan’ı koruma içgüdüsüyle hikayenin polisiye
kısmında küçük aksaklıklar yaşatıyor. Genç komiserin hemen daha en
başta Neslihan’dan şüphelenmesi için yeterli doneler yok elinde
bence. İşin içine bir de zimmete para geçirme ve bir çanta dolusu
para girince hikayenin polisiye ayağındaki kimi çatırdamalar daha
görünür oluyor. Özellikle de finalde bir ikna problemi yok değil.
Neslihan’ın pırıl pırıl hayalleri, özellikle de anlatıcılık yaptığı
kısımlar da zaman zaman dikkat dağıtıp hikayenin akıcılığını
bozuyor bence. Belki daha ekonomik kullanılmalıydı.
Yine de bu minik nazar boncukları filmin sarkastik temasına büyük
zararlar vermiyor, bizi meselenin özünden uzaklaştırmıyor. Demet
Evgar’ın performansındaki sessiz tehditkârlığına ve ağırkanlı
sempatisine ise hayran olmamak elde değil. Evgar izleyiciyi
performansıyla filme ve hikayeye daha çok bağlıyor. Diğer bütün
oyuncular da Ümit Ünal’ın bu sakin ve telaşsız kara komedisinde son
derece rahat ve iyi performanslar çıkarmışlar.