Burak Göral Sözcü Gazetesi

Parlak bir gişe komedisi

“Aile Arasında” yağmur gibi yağan komedi filmleri içinde Gülse Birsel’in senaryosu ve parlak oyuncularının performansıyla öne çıkıyor.  Büyük sıkıntıların...

02 Aralık 2017 | 127 okunma

“Aile Arasında” yağmur gibi yağan komedi filmleri içinde Gülse Birsel’in senaryosu ve parlak oyuncularının performansıyla öne çıkıyor.  Büyük sıkıntıların yaşandığı dönemlerde bazen toplumlar sinemaya daha fazla rağbet ederler ve böyle zamanlarda vizyon gören filmlerin içinde belli bir tür öne çıkar. Yoğun ilgi gören filmler peşinden takipçilerini getirir ve böylece bir ‘furya’ oluştururlar. Türkiye sinemalarında özellikle son 10 yıldır yaşanan komedi filmi furyasının sebebi insanların sinemaya kaçış yaparken bu filmlere öncelik göstermesi. Çünkü televizyonun çeşitli sınırlar içine hapsettiği mizah, sinemada nispeten sınırsız bir alana sahip. Bu yüzden en çok da kış aylarında her hafta irili ufaklı en az 4-5 tane yerli komedi filmi vizyona çıkmakta. Ancak uzun zamandır bu nicelik artışı niteliğe pek yansımamakta.

Televizyon kanadında her zaman zeki ve nitelikli bir mizah anlayışı içeren, iyi oyunculuklarla bezenmiş sitcom senaryolarına imza atmış olan Gülse Birsel’in bu furya içinde bir ürün çıkartması uzun zamandır bekleniyordu. Bu hafta karşımıza gelen “Aile Arasında” Birsel’in alıştığımız tarzında; çok karakterli, çok konuşkan, komik ve sosyal göndermeli bir senaryo ihtiva etmekte.
Aslında hikaye anlamında çok yenilikçi olduğu pek söylenemez. Özellikle de Hollywood komedilerinin de zaman zaman başvurduğu; hayırlı bir iş için aileymiş gibi bir araya gelmek zorunda kalan ‘dışarıdaki’ insanların komik hikayesi, bilinen ve sıkça kullanılan bir komedi trüğüdür. Fransız yazar Jean Poiret’nin tiyatroya ve sinemaya defalarca uyarlanan ünlü “Çılgınlar Kulübü”nde (La Cage aux Folles) de çıkış noktası olarak aldığı bir konu… “Aile Arasında”yı izlerken o filmi ya da 1996 yapımı Hollywood versiyonu “Kuş Kafesi”ni anımsamanız doğal.

21 yıllık eşi Mihriban tarafından ekonomik nedenler yüzünden ter edilen Fikret’in yolu, yine 21 yıllık müzisyen sevgilisi tarafından bırakılan pavyon vokalisti Solmaz’la komik bir şekilde kesişir. Kalacak bir yeri olmayınca Solmaz’ın yanındaki daireye taşınan Fikret, Solmaz’ın bir derdine çare olmak zorunda kalır. Solmaz’ın kızı Zeynep, Adanalı zengin bir ailenin oğlu Emirhan’la evlenmek istemektedir. Emirhan’ın ailesi, kız istemeye gelecektir ve Solmaz, pimpirikli, tedirgin ama çok dürüst bir adam olan Fikret’e ailenin babası rolünü oynaması için ricada bulunur. Fikret en başta buna çok karşı çıksa da bir dizi düğün seremonisi hazırlığı safhasında, bu kebabçı zinciri sahibi ve biraz sert mizaçlı bireylere sahip, gelenekselci Adanalı ailenin karşısına, sert emniyet müdürü Necdet olarak çıkacaktır.

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
İçimizdeki çocuğu korumak 04 Ağustos 2018 | 132 Okunma Altıncı filmde ve hâlâ çok iyi 28 Temmuz 2018 | 161 Okunma 10 yıl sonra tekrar Mamma Mia! 21 Temmuz 2018 | 2.202 Okunma Uzun ince bir binadayım! 14 Temmuz 2018 | 89 Okunma Boyu küçük, işlevi büyük bir kahraman! 07 Temmuz 2018 | 91 Okunma