Bu hafta yolum çok yönlü bir siyasetçiyle kesişti. Makedonya’nın tek Türk milletvekili ve Dış Yatırımlardan Sorumlu Devlet Bakanı Prof. Dr. Adnan Kahil, aynı zamanda millî bir karateci, kimya mühendisi ve hâlen görevine devam eden aktif bir akademisyen. Hayat hikâyesinin yanı sıra, Türk dünyasına dair, Türkiye’ye dair geçmişten bugüne deneyimlerini ve dileklerini samimiyetle aktaran Prof. Dr. Adnan Kahil'e tevazusu ve samimiyeti için teşekkür ederim...
Son dönemde bakan olmadan, seçimlerden önce THP (Türk Hareket
Partisi) partisinin başındayken Türkiye’nin desteğine hasret
kalmışsınız, sıkıntılar yaşamışsınız.
Biz öyle biliyorduk ama ben eminim ki belirli kişilerin yalanları
ve iftiraları bu sonucu getirmişti. O zaman Türk Hareket Partisi
Başkanı olarak “Türkiye bize karşı geliyor” diyemezdim. “Türkiye
kendi derdiyle uğraşıyor biz de daha güçlü olmalıyız ve Türkiye’yi
yalnız bırakmamalıyız” diyordum. O zaman Makedonya’daki Türk
varlığını silmeye çalışıyorlardı. Türk Türktür, Türk Müslümandır,
nerede olursa olsun. Türk kendini beğenmez, kendini kapatmaz,
başkalarından nefret etmez. Zaman geldi seçimi kazandık,
iktidardayız, şahıs olarak 1990’ların Türk adayıydım ben zaten.
Yalan ve iftiralarla bizi karalamaya çalıştılar ama her yalanın,
iftiranın bir süreci var. Şimdi zaman çalışma ve doğruları söyleme
zamanı. Şimdi zaman her yerde yaşayan Türkler için bir olmak
zamanı. Biz herşeyi Türkiye’den aramamalı, beklememeliyiz, biz
Türkiye’ye vermeliyiz, Türkiye’de büyümeliyiz.
Milliyetçi bir görüşten geliyorsunuz, AK Parti ve MHP arasında son dönemdeki yakınlaşmayı nasıl değerlendiriyorsunuz?