Elazığ, ilginç bir yerdir. Benim için özeldir. Öncelikle belirteyim, hiçbir köken bağım yok. Ancak, bu kentin insanlarıyla gönül bağım var. Hayatımın her döneminde mutlaka birkaç Gaggo -Mustafa Keser'e göre doğrusu bu- ile tanıştım. Hatta çalışma imkanım oldu. Ahmet Kabaklı Hocam bunların başında gelir. Eşi ve yeğenleriyle -özellikle Servet Kabaklı- bağımız daha güçlendi.
Elazığ'ın TSK ve Emniyet Teşkilatı'ndaki varlığını hemen anlarsınız. Gümrük Muhafaza'yı ve yargıyı da bu kuruluşların içine dahil edebiliriz. Hepsinden iyi dostluklarım oldu. Hangisini yazsam, ötekilere haksızlık edeceğime inanıyorum. Yine de Mehmet Ağar ve onun Cevdet Sunay'ın koruma müdürlüğünü yapmış babası iki tık öndedirler. Ağar'ı bugün de sevmeyen olduğunu sanmıyorum. Hele birlikte çalıştığı polisler.
Esas amacım
Yedek Subaylık yıllarımda bir başka Gaggo'yu tanıdım; Tahir Alkan. Tuzla'daki eğitimin sonunda "Özel kura" beklerken, bir de baktım Gaziantep'teyim. Kendimi 122. Seyyar Jandarma Alayı'nda buldum. Gecikmiş tayinim çıkana kadar, burada "İstihbarat Subaylığı" yaptım. Şanslıydım çünkü, komutan Tahir Alkan adlı bir jandarma albayı idi. İnsanları tanımak için birkaç gün, hatta birkaç saat yeter. Düşünün Elazığlı Alkan'la aylar geçirdik. Unutulmayacak anılarım oluştu. O dönem Martavan, Arpakesmez gibi yerleri gördüm. Hatta çatışmalara katıldım. Bu bölgeleri son yıllarda öğrenmeyen kalmadı. Suriye'deki kaos ve doğurduğu savaşla haberlerden eksik olmuyorlar.
Gelelim yine Tahir Alkan'a. Kanımız tam uyuşmuşken Ankara'dan telsiz emri geldi; "Burhan Ayeri, 10. Jandarma Bölge Komutanlığı emrine tayin edilmiştir". Albay müthiş sinirlendi; "Benim kızım Ankara'da Eczacılık Fakültesi'ni kazandı. Benim talebimi reddettiler. Bir Asteğmeni İstanbul'a almayı tercih ediyorlar". Sonunda da ekledi; "Hem de -acele ilişiğinin kesilerek- bildirilmesi diye not düşüyorlar".
Kilis'in konumu