Seyfi Dursunoğlu'nu tanıyalı en az 50 yıl oldu. Bizi tanıştıran ise amcasının oğlu rahmetli Fikret Dursunoğlu'ydu. Bu başlangıçtı. Yıllar sonra bir gece Mehmet Ali Ilıcak, "Hazırlan, bak seni nereye götüreceğim" dedi. Israrım üzerine Huysuz Virjin'in programına gideceğimizi söylemek zorunda kaldı. "Yakın dostumdur, eski arkadaşımdır" deyince şaşırıp kısa bir duraklamanın ardından bu kez o meraklandı, "Nerden tanıyorsun?" diye sordu. Kendisini, "Sakın senden önce tanıdım deme" diye ikaz edip amcazadesi vasıtasıyla tanıdığımı söyledim. Mehmet Ali ısrarla, "Ayeri, gel de şu tanışma hikayesini anlat" deyince ben de başladım Huysuz'la olan geçmişimizi anlatmaya:
Bir başka karakter
Huysuz'u tanıdığımda SSK'nın Saraçhane'deki Bölge Şefliği'nde memurdu. Babası da oldukça sert mizaçlı bir adamdı. Memuriyet öncesi Seyfi, Deniz Astsubay Okulu'nu terketmişti. Akşamları da ayrıca gece kulüplerinde ufak tefek işlerde çalışıyordu. Memuriyette yıldızının parlamasından ümidini kesmişti. Belini biraz doğrultunca SSK'dan da istifa etti. Huysuz adı da eğlence dünyasında duyulmaya başlamıştı. Akrabası Fikret'le arkadaşlığım dolayısıyla daha sık bir araya gelir olduk. Şunu kesinlikle inandım ki Seyfi, tamamen normal duygulara sahip mükemmel karakterli bir adamdı. Hiç bir efemine tarafı yoktu. Aramız çok iyiydi. Birgün gazeteden telefonla aradı., "Sana bir şey sormak istiyorum?" deyip devam etti:
"Benzemez Kimse Sana adlı eseri kim besteledi? Aklıma takıldı, bestecisi kim?"
Ben de Fehmi Tokay olduğunu söyleyip biraz da dalga geçtim: