Milliyet'in kapatılacağı söylentileri yayılınca üzülmüştüm. Bana göre bu gazete geçmişi ile medyamızın anıtlarından. Dikkat ederseniz, hâlâ objektiflik kırıntılarını muhafaza ediyor.
Şimdilerde rafa kaldırılan kaliteli yarışmaları (TSM Besteleri) bir yana "Yılın Sporcusu Ödülleri" önemlidir. 65. kez dağıtımı ise daha da değerli. Bana göre gazete ve ödülleri mutlaka sürdürülmeli.
Adına ödül konulan efsanelerin tamamıyla çalışma, en azından tanışma imkânı buldum. Namık Sevik bunlardandı. Sporcu taifesinin dilinden iyi anlardı. Bir bakışı ile hepsini hizaya getirirdi. Cemal Ersen'in N. Sevik Ödülü'nü hak ettiğine inanıyorum.
Diğeri
İslam Çupi için verilen kendi adıma en özelidir. Çupi hayatımda en çok itilip kakıldığım iki insandan biridir. Diğeri de Necati Bilgiç. Bu yılki Çupi Ödülü'nün bir başka arkadaşım dostum İsmet Badem'e verilmesine sevindim.
İsmet, öyle delikanlı ruhlu biriydi ki, anlatılmaz yaşamak gerekirdi. Vereceğim tek örnek sanırım yeterli olacaktır. Bir başka meslektaşım ve kardeşim Ali Öncü'nün canını sıkmışlardı. Bunu öğrenen Badem hışımla yanıma geldi; "Kalk Burhan baskına gidiyoruz" diye bağırdı. Öncü'yü de kolundan yakalamış sürüklüyordu.