Burhan Ayeri Yeniçağ Gazetesi

Baba'nın fasulye ve pilavı

Güniz Sokak'taki eve yolu düşenler bazı şeyleri unutamazlar. Hele ziyaret 1 Kasım'a denk gelmişse. Süleyman Demirel'in doğum günüdür. Gelen hediyeler arasında pek cicili bicili şeyler olmazdı. Hatta "7 katlı pasta"ya...

03 Kasım 2016 | 139 okunma

Güniz Sokak'taki eve yolu düşenler bazı şeyleri unutamazlar. Hele ziyaret 1 Kasım'a denk gelmişse. Süleyman Demirel'in doğum günüdür. Gelen hediyeler arasında pek cicili bicili şeyler olmazdı. Hatta "7 katlı pasta"ya hiç rastlanmadı. Türkiye'nin pek çok yöresinden yollanmış gıdalar görürdünüz. Keteler, mantılar, tatlılar, bakliyat ve Isparta ile Amasya'dan elmalar. Süleyman Demirel'in sevdikleri listesini yapsak, iki şey yazarız; "kuru fasulye-bulgur pilavı". Hele bunlar Nazmiye Demirel'in mutfağında yapılmışsa. Eldeki hüner kadar kullanılan malzeme de çok önemliydi. Pilav mutlaka "yarma buğday"la hazırlanırdı. Kuru fasulye ya Çanakkale'nin "şeker"i ya da Erzurum-İspir'in dermasonuydu. Soğan Trakya'nın, salça Kahramanmaraş'ındı. Kurutulmuş biber de aynı yöreden olurdu. Tüm yemeklerde geleneksel sadeyağ kullanılırdı. Süleyman Baba'nın ifadesiyle "üç öğün aynı mönüyü yiyebilirdi". Tek şartı, Nazmiye Hanım'ın elinden çıkmış olması.

...

Demirel'le seçim gezilerine katılanlar mutlaka kilo alıp dönerlerdi. Bu seyahatlerde iki şeyi gözlemledim. Biri Baba'nın sağ camdan sallandırdığı eli. Yol boyunca öpenler, çekenler hatta ısıranlara tanık oldum. İşlevi sona erdikten sonra sağ kolunu içeriye almak için, sol elini kullanmak zorunda kalırdı. Hemen "Şeneeer" diye bağırırdı. Kolonya masajı başlar ve belli süre sonunda önce parmaklara hareket geldiğini fark ederdik. Sonra bilek hareketi sağlanırdı. Hiç unutmuyorum Kenan Evren ona özenip Yalova'da aynı işi yapmaya kalktı. İkinci dakikada bileği çıktı. Kolu çatladı. Bir daha da Demirel'i taklit etmeye tövbe etti. Baba'nın seçim turlarında yemek molaları enteresandı. Hemen her yörede hamur işleri sunulurdu. Tabiî yanında mutlaka ayran olacak. Patatesli, peynirli, kıymalı ve otlu. Ye babam ye. Halkın gazeteci grubu görecek gözü yoktu. Dikkatler hep Baba'da. Az yese küserlerdi. Hani imkânı olsa eski Roma'daki gibi "hindi tüyü" kullanacak!

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
İzin 20 Kasım 2020 | 201 Okunma Bağırmayın!.. 19 Kasım 2020 | 354 Okunma Harekatlar 18 Kasım 2020 | 283 Okunma Ayak topu "bizim dünyamız" 17 Kasım 2020 | 143 Okunma Söylemler/çelişkiler 16 Kasım 2020 | 180 Okunma