Ahmet Hakan Coşkun, Tarafsız Bölge'nin ilk bölümünü tamamladı. İkinci kısımda "Fetö tutuklamaları ve tahliyeler"in ele alınacağını söyledi. Ekledi; "Katılımcılar, Prof. Dr. Ersan Şen, Yrd. Doç. Dr. Selman Öğüt, Av. Mehmet Sarı ve hukukçu Salim Şen". Daha cümlesi biterken Şükrü Elekdağ'ın sözleri duyuldu; "Allah kolaylık versin!" Herkes bastı kahkahayı. Çünkü bu dörtlü sanki turne ekibi. Birlikte gözüküp, birbirleriyle kapışıyorlar. Barlar sokağında rakip kulüplerin fedaileri gibiler. Birinin ak dediğine öteki kara demekle ünlü. Eski tabirle dördü de cerbezeli. En önemli arızaları dinlemeyi becerememeleri.Tartışmaların puanlamasına gelince, en başarılısı her zaman Salim Şen. Bu defa da Av. Mehmet Sarı'yı mat etti. Sarı'nın Kadir Topbaş'ın damadı ile ilgili verdiği bilgilerin gerçek dışı olduğunu ispatladı. Acıbadem Hastanesi'nin -üstelik muayene olunmadan- raporunun işleme konulduğunu belgeledi. Sarı susmak zorunda kaldı. Dosyayı incelemeden yapılan afaki konuşmalar böylesi mahcubiyetlerle sonuçlanıyor. Ata sözümüzdeki gibi "Gırtlak dokuz boğum, sekizinde düşün".Prof. Dr. Ersan Şen'e bu aralar bir şeyler oldu. Hemen her konuda bağırıp, çağırıyor. Yrd. Doç. Dr. Selman Öğüt ise hep aynı şeyleri tekrarlıyor. En çok söylediği "Sayın Cumhurbaşkanı, özür diledi ya..." Yani "harç bitti yapı paydos". Malzemesi kalmadı herhalde.Tarafsız Bölge'nin ilk bölümüne fazla değinmek istemiyorum. Eski büyükelçiler Murat Özülker ile Şükrü Elekdağ Körfez krizine "laik gözlükler"le baktılar. İki akademisyen Prof. Dr. Birol Akagün ile Doç. Dr. Mehmet Şahin ise parti sözcüsü gibi konuştular. Onca laf arasında Katar'ın sırf enerji ihracatını duyunca dudaklarım uçukladı; "156 milyar dolar". Bu da eski rakam. Yenisini düşünün.***Doğrudan Siyaset, NTV'nin gürültüsüz patırtısız programı. Simge Fıstıkoğlu'nun yumuşak yapısının bunun ana sebebi olduğunu biliyorum. Mehmet Tezkan, mantık dokusu ile assolist haline geldi. Şaşırdığım Ali Saydam'dı. Bu defa ortadan konuştu. Söylediği iki cümleyi beğendim; "Adalet Makamı Fetö tarafından lime lime edildi. Gelinen adaletsizlik ortamı bunun sonucudur"....ÖZEL NOT: Hakan Çelik aradı. Önceki günkü yazıma sinirlendiğini belli etti. "Cehalet fışkıran" şeklindeki yorumuma bozulduğunu söyledi. Ben de "İçini dökmesini, sözünü kesmeyeceğimi belirttim". O da uzun uzun söylendi ve "bu kadar" deyip telefonu kapattı. Ona tekrarladığım gibi eleştirimdeki vurgulamayı yüksek tuttuğumu kabul ediyorum. Ancak "fazla yanlı olmaya isyan etmek" benim yapımda mevcut. Çelik'in "Televizyon eleştirmenliği ölmekte olan meslek" yorumuna katılmıyorum. Kaldı ki, benim bu köşede yazdıklarım tek dalla sınırlı değil. Bunu da benim itirazım olarak kabul etmeli....Yeri geldi Cem Seğmen'e bir kaç laf etmek istiyorum. Sponsorluklarla çalışmaları var. İtirazım çok konuşmasına. Gençlere attığı nutuklar ve verdiği öğütler tekrarlardan ibaret. Aynı şeyleri söyleyip, duruyor. Sanki Katolik rahip vaaz veriyor. Bir izleyici olarak Seğmen'e "yeter" diyorum. Karşılığında para kazanılsa da "fenalık geldi".***Aynı yoldalarHıncal Uluç, Dursun Özbek eleştirilerinde artık yalnız değil. Fatih Altaylı da aynı yola girdi. Bloomberg'deki Spor Saati'ni bu işte kullanıyor. Bu defa öyle laflar etti ki kavgada söylenmez:"Dursun Özbek'in itibarsızlaşması mümkün değil. Çünkü Dursun Özbek'in zaten itibarı yok".Anlaşılan Altaylı, bu tutumunu Galatasaray yönetimi değişene kadar sürdürecek....a Spor'da epey yetenekli genç var. Bir tanesi değişik özelliklere sahip. Emre Bol, babadan oğula gazeteci. İyi Fenerbahçe muhabiri. Kaynakları sağlam. Farkı komedyen tarafı. Mimik ve esprileri müthiş. Kadir Çöpdemir'e fark atar. Bol, gerçek şovmen çizgilerine sahip. Bu yanını daha fazla öne çıkarsa, bir numara olur.***Biraz müzikSelami Şahin'in imza attığı "Eskimeyen Şarkılar"ı yakaladığım an takılıyorum. Ahmet Selçuk İlkan'lı -tekrar- programı da izledim. İlkan poptan TSM'ye pek çok bestenin sözlerine imza attı. Şahin de bu konuda ortak çalışma yaptıklarından. Her zaman zevkle dinleniyorlar. İlkan'ın bir de Aysel'i var. Onu da Güldür Güldür'ün Çağlar Çorumlu'su Ayten'e çevirdi ve komedi unsuru yaptı....TRT Müzik'in Aşk İçin'i çift solistli yapımlardan. TSM'yi Nusret Yılmaz, THM'yi Elif Buse Doğan götürüyor. Yılmaz bu kez, udi şarkıcılık da yaptı. Elif Buse kızımız peş peşe söylediği üç türkü ile zirveye kondu. Son parçası "Suzan Suzi"yi Bedri Ayseli ile tanımıştık. Bir de ünlü dizi "Ekmek Teknesi"nden.