En büyük hastalık "ben oldum"larla başlar. Merhum Sakıp Sabancı bu konuyu kitabında şöyle anlatmıştı:
"Almanya'dan uzman-usta getiriyoruz. Bakıyoruz bizimkiler bir şeyler öğreneceğine adama akıl öğretmeye çalışıyorlar. Gelişme yolunda bu tehlikeyi bir türlü atlatamadık".
Hani TRT-Haber'deki gencin Avrupa Şampiyonası finallerinden söz ederken hata yapmasını bir yere kadar duymazdan gelebiliriz. Bu delikanlı açılış maçı hakemiyle Türkiye-Hırvatistan oyunununkini değiştirdi. Sonunda farkına vardı ve özür diledi. Kıpkırmızı olmuş bir yüzle.
...
Gelelim heybedeki turpun büyüğüne. NTV'de konuşmacılar terörü tartışıyor. Oğuz Haksever anchorman. Bir ara ilginç saplantı yaptı; "Kılıç artığı TNT'ler". Bir an durakladık ne demek istedi. Kılıç artığının tam karşılığı "Dinsel katliamlardan sonra, din değiştirenler"dir. Örnek verirsek Afrika'nın siyahilerini, Amazon'un yerlilerini gösterebiliriz. Hıristiyanlığın veya Müslümanlığın yayılış döneminde bu işleri çokça görebilirsiniz. Haksever'e önerimiz iyi bilmediği konulardan laf etmemesi. Kendisine bir de hoca önereceğiz: Hüseyin Movit. Seve seve yardım eder.
Ölçü kaçtı
Evlilik programları "Parçala Behçet"leri hatırlatmaya başladı. Esra Erol'dan o danslara son vermesini istiyoruz. Ya da araya tampon bir şeyler koysun. Stüdyodan alıp götürülenlere lafımız yok. Sıkça deneme-yanılma metodu izliyoruz. Locaya geri dönenler bunlardan. Kısmetse Olur'a fazla gözlem yapıyoruz. Haftanın sürprizi "Mikser Mehtap"ın kraliçe seçilmesiydi. Kral da yeni damat adaylarından Ali oldu. Bir günlüğüne bile olsa "Gitti Ali geldi Ali" dedik ve eski gözağrısını hatırladık.