Burhan Ayeri Yeniçağ Gazetesi

Bir pazar mavrası daha

Menekşe Plajı'nın kısa tarihçesi... Fransa'daki "Burkino" yasağı ile gülüp, geçmişe gittik. Haşema'nın Avustralya çıkışlısını ilginç bir trafik izliyor. Uzun tartışma ve...

28 Ağustos 2016 | 124 okunma

Menekşe Plajı'nın kısa tarihçesi... Fransa'daki "Burkino" yasağı ile gülüp, geçmişe gittik. Haşema'nın Avustralya çıkışlısını ilginç bir trafik izliyor. Uzun tartışma ve mücadelelerden sonra Fransız Danıştay'ı müdahale etti ve yasak kalktı. Ünlü bir spor malzemesi imalatçısı kuruluşun yüzme yarışları için yaptığı mayo da burkinodan farksız. Birinde amaç aerodinamikten yararlanmak. Yani hız kazanmak. Ötekinde amaç güneşlenirken bile kapanmak. Bir dönem İstanbul'da epey plaj vardı. Anadolu yakasındakiler için "nezihtiler" diyebiliriz. Dalyan, Fenerbahçe, Suadiye, Bostancı, Süreyyapaşa ve Adaların Yörük Ali'si. Avrupa yakasında parası olanlar için havuzlar baş tacı idi; Beyaz Saray ve Hilton'a orta halliler giremezdi. Bu yüzden avamın önemli "çimme mekanı", Menekşe Plajı idi. Burada haşemanın atası iç donlarını -paçadan bağlılar dahil- görürsünüz. İstanbul'a yeni göçenlerin tuzlu suda ıslanmış hali mizah dünyamızın ana malzemesiydi. Basma entari ile denize girenler, dışarı çıkarken Acı Pirinç filminin Anna Magnani'sine dönüşürlerdi. "Anadan üryan" olsalar bu kadar ilgi toplayamazlardı. Matkapla "röntgen budağı"nın ilk kez Menekşe kabinlerinde açıldığı rivayet olunur. Bir dönem sonra havuzlu villalar ortaya çıktı. Büyük siteler de aynı yola gittiler. Sonuçta Kanarya semtindeki ünlü plaj kaybolup gitti.Taksi duraklarıYarım asır önce İstanbul'da taksiye binmek imtiyazdı. Örneğin Haliç Fener'de 6 araç vardı. Balat durağındakilerin sayısı da bir o kadardı. Ancak bunların beyefendiliğini anlatmaya kelimeler yetmez. Aile reisi işine giderken, eşini ve çocuklarını bunlara gönül rahatlığıyla emanet ederdi. Taksim'e ya da Emirgan'a yollarken, içine kurt düşmezdi. Amerikan yapımı dolmuşlara, plak çalarlar takıldığında havaları daha da arttı. Kimi müşteriler sevdikleri şarkıları çantasında getirirdi. Teknolojik gelişme artarken araç kullanıcıların kalitesi bozuldu. Gaspçılar, sapıklar ve de bölücü teröristler direksiyona geçtiler. Sonuçta huzurlu yolculuk yapma imkanı yok edildi. Kaybolanlar arasına "Taksim-Sarıyer" ve "Osmanbey-Şişli" diye bağıran kahyalar katıldı. Bunların filmlere konu olanlarını bazı kanallarda izlemek hüzün verici.

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
İzin 20 Kasım 2020 | 201 Okunma Bağırmayın!.. 19 Kasım 2020 | 354 Okunma Harekatlar 18 Kasım 2020 | 283 Okunma Ayak topu "bizim dünyamız" 17 Kasım 2020 | 143 Okunma Söylemler/çelişkiler 16 Kasım 2020 | 180 Okunma