Kemal Kılıçdaroğlu'nun, "İki bayramda birer maaş ikramiye" sıkıştırması olmasa, SGK ve Bağ Kur emeklileri yarın ve Cuma günü 1000'er liralarını alamayacaklardı. Ancak enflasyon öyle bir hal aldı ki, şu kısa sürede paramızın değer kaybı tam yüzde 37.
Anlayacağınız iki bayramın fazladan getirisi olan toplam 2 bin liradan hayır kalmadı. Artık torunlara harçlık olmaktan başka özelliği yok. Yıllık zam diye verilenler de hiç bir halta yaramıyor.
En çok kanıma dokunan, hiç sıkılmadan açıklama yollayabilen bazı marketler. Yeni taktikleri, artık zamları küçük küçük yapmaları. Böylece gözden kaçırdıklarını zannediyorlar. A101 ve BİM, bulgurun kilosuna yine 20 kuruş zam yaptı. Bunun yanısıra sattıkları ekmek cinslerine de 10'ar kuruş ilave ettiler. Her iki çok şubeli kuruluşun çalışanları ise soranlara aynı cevabı veriyor; "Neye zam yok ki?.."
Tek kazançlı bedelliler
Liradaki değer kaybı sadece bedelli için başvuranlara fayda sağladı. Kenarda köşede biraz dövizi olanlar daha fazla "zarardan kâr" edecekler.
İlk bedelli askerliği Turgut Özal çıkartmıştı. 1987'de bu kararı almasındaki en büyük etken dünyanın sayılı beyin cerrahlarından Prof. Dr. Gazi Yaşargil'in vatandaşlıktan çıkarılmasıydı. Özal, büyük hocaya vatandaşlığını geri vermekle kalmadı, bedelli askerliği de devreye soktu. Yurt dışında olanlar 15 biner mark ödeyerek 21 günle askerliklerini bitirmiş oldular. Türkiye'de olup 38 yaşına kadar kaçmayı başaranlara da aynı imkan sağlandı.