Büyük uzmanlar ekran gezintilerini sürdürüyor. Aralarında kendini dev aynasında görenler var. Bunlara "megaloman" demek yeterli. Program yöneticisi soruyor; "Ekonomi seçimleri etkiler mi?" Bizimki dikleşip, kasılıyor. Sonra çok bilmiş havalarda "Sanmıyorum. Etki etmez" diyor. Bu zat, Mehmet Ağar'ın partisinden milletvekili adayı olan biri. Barajda boğulunca, kendini Ak Parti'nin kollarına bıraktı. Yeni kulvarında yürüyor. Sıra hükümet icraatına geldi mi, kalkan görevine geçiyor. Bu siyasetçiye sormak istiyorum; "En son ne zaman alışverişe çıktın?" Bıraktık kazıkçı hipermarketleri mütevazı olanlara girdin mi? Örneğin BİM gibilere. Fazla detaylandırmaya gerek yok. Sadece yağ fiyatlarına baksın. Bakliyata da göz attı mı yeterlidir. Bir tek örnek vereceğim. Geçen Ramazan öncesi bir kilo nohut 4.95 idi. Şimdi 8.20 lira. Diğerleri de farksız.
Dünyada petrol fiyatları düştü, bizde türevlerinden elde edilen temizlik malzemeleri ok gibi. Dünya rekortmeni atlet Hüseyin Bolt'la yarışır hale geldiler. Özetlersek, evlerdeki yangını kontrol etmek artık mümkün değil. Çok yakında sandıkları kül eder. Kendilerini yenilmez zannedenler de yıkılıp giderler. Tabii şakşakçıları da birlikte.
Ortaya çıkacak tablo "Seçim sosyolojisinde mutlaka değişim yaratır". "Bir araya gelmeleri mümkün olmayanlar"ın aynı potada buluştuklarına tanık oluruz. Mutfak yangını Saadet Partisi ile Vatan Partisi'ni aynı yerde birleştirir. Bundan şüpheniz olmasın. İşsizlik de bu ortaklığa destek olur. Çok sevdiğim bir özlü sözü tekrarlamanın tam zamanı; "Aç fare, duvarı deler!".