Biri "komplo teorileri"nin son uygulayıcısı. Hemen solundakinin en önemli tarafı gerçekleri değil, temennilerini dikte ettirmek. Üçüncüsünün ise İstanbul'daki seçimi Ekrem İmamoğlu'nun kazanmasıyla süngüsü düştü. Hepsinin müşterek yanı, karşıt görüştekileri konuşturmama gayreti. Eski tabirle "sebilhane bardağı" gibiler.
Bu trioya yönetici olarak Ercan Gürses'i dâhil edebiliriz. Kendisini TGRT'de tanıdık ama bu kadar "yanlı" olabileceğini tahmin mümkün değildi. O kadar taktisyen ki kime ne zaman top atacağını iyi ayarlıyor. İşine gelen konuları da, hızla devreye sokuyor. Örneğin muhalif Ali Haydar Fırat'ı susturuyor. Anında İdris Kardaş'a yol veriyor.
Gözlem
Eski savcı Ruşen Gültekin'in "16 Haziran Pazar günü psikolojik üstünlük Ekrem İmamoğlu'nda olacak" demesine dahi tahammül edemiyor. Bu arada Gültekin'in bir tespiti de ilginçti: