Erdekli.
Allah daha uzun ömür versin bugün seksenlerinde. Telefonla görüşmelerimizde hep eski günleri anarız.
Bu girişten sonra babası Kâzım Amca'ya gelmek istiyorum. Bu PTT emeklisinin üç evladından biri adaşım Japon Burhan'dı. Aynı takımda futbol oynadık. İkimiz de öğrenciydik ama arkadaşımın yüz hatları Japon'a benzerdi. Taraftar ayırt etmede bu yakıştırmalara sığınmıştı; ben talebe, o Japon.
Gelelim babaya
Kâzım Amca iki konuda ihtisaslaşmıştı. Biri İstiklal Mücadelemizdi. İsminin verildiği Kâzım Karabekir idi. Diğerleri de Mustafa Kemal öncelikli olmak üzere bütün kurtuluş ekibi. Diğer uzmanlığı olan ise dini konulardı.
Beni yakaladığı an bu konularda konuşmaya bayılırdı. Hangi camide cuma günü kimin vaazı var bilirdi. Ara sıra bunları dinlemeye birlikte giderdik. Günlerden bir gün bana "Haydi Şehzade Camii'ne gidiyoruz" dedi. Ben de onaylayınca yola koyulduk. "Kim var" deyince "Erzurumlu bir vaiz, Fetullah Gülen" dedi. Peşinden ilave etti; "Çok methettiler. İlk defa dinleyeceğim." Kâzım Amcanın yürüyüş temposu ve bir dolmuşla camiye ulaştık.