Av sezonları iki bölümlüdür. Biri "kara avcılığı". Aslında buna kanatlılar demeliyiz. Hayvanların katledilmesine karşı olanlardanım. Bu yüzden nerede özel ışıldaklı, cinayet aracı görsem farını camını indiresim gelir.
Adına türküler yazılan "Allı Turnam"dan 12 çift kaldığını öğrendim. O da Muş Ovası'nda. Kınalı keklikleri de tavuklara çevirdik. Kafeslerde yaşatıyorlar. O da pişirmek için.
En az tepki çeken deniz avcılığı. Kendi adıma konuşursam, yine de çırpınan balıkları görünce üzülüyorum.
Bir başkası
Bu kadar laftan sonra, asıl amacıma geleyim. Millî futbol takımımız da bugün sezon açacak. 2020 Avrupa Şampiyonası grup elemelerindeki ilk maçımıza çıkıyoruz. Yaşlanmışlar ve gençlerden harmanlanmış bir ekiple Arnavutluk'la oynuyoruz. Üç gün sonra da Moldova ile karşılaşacağız.
Grubumuzda ayrıca Fransa, İzlanda ve Andorra var. Hedef ilk ikiye girmek. En büyük değişikliği, tekniği Şenol Güneş yönetimine bırakmakla yaptık. Hani bir kıssa vardır: "Askerlik şubesinde denizci er aranırken "Nerelisin hemşerim?" diye sorulur. Rize ya da Trabzon cevabı alındı mı işlem tamamdır." Ben de Şenol kaptan yönetimine "Vira Bismillah" diyorum.