Ara veren kavgalı gürültülü evlendirme programlarının yerini siyasi tartışmalar aldı. Hani sıra "cacık tarifi"ne gelse, durum fark etmiyor. Bu defa "hıyarın kendi suyu yeterli" diyenlerle, "sertliği düşük su ilavesi şart" görüşündekiler kapışıyor. Ekrana çıkanın niyeti akılda kalmak ise, çıngar çıkarmak için her türlü bahaneyi buluyor. Bu defa konu "sarmısak"a geliyor. "Bunlar Taşköprü değil" diyerek yeni kavga icat ediliyor.
Bazı sataşmalar ise rating unsuru. Kanallar bundan memnun. Ancak karşısındaki milletvekiline "yalan üstüne yalan söylüyorsun" diye bağıran birine tahammül zor. Bunu yapanların başında Ayhan Oğan gelmekte. Tonlaması felaket. Ses desibeli bazı Boğaz kulüplerinin gürültüsünden yüksek. Hiç çekilmiyor. Oğan, Ak Parti'deki aktif görevinden alındı ama "Sivil Platform Başkanlığı" sürüyor. Demek ki bu yetki ona yetmekte. Yine de uyarmayı görev sayıyorum. Parçalanan "cam masa olayı" unutulmadı. Hâlâ hafızalarda. Erdoğan'ın bu tip sabıkası olanlara da "metal yorgunu" muamelesi yapması kesin. "Yan gelip yatanlar" ile "kavgacılar" bu defa milletvekili aday listelerine zor girerler.
CNNTURK'un "Türkiye'nin Gündemi" programında şaşırtan bir kişi daha vardı; "Nihal Bengisu Karaca". İlk kez ana muhalefeti bu kadar ağır sözlerle eleştirdi. "CHP fırsatçılık yaptı" dedi ve ekledi; "tavırları manasız, saygısız". CHP Milletvekili Aytuğ Atıcı'nın bu kadar ağır yüklenmelere sabrına şaşırdım. "Buraya gelmeden önce aldığım kararın arkasındayım. Olay çıkartmayacağım" diyerek niyetini ortaya koydu.
Sarı, şaşırttı