Aslında bu başlığı atarken zorlandım. Çünkü bugün ebediyete uğurlayacağımız Aydın Boysan ağabey yaşam kelimesine kızardı. Benim ağzımdan ilk kez duyduğunda müthiş espri gücünü kullanp iyi fırçalamıştı. Boysan büyüğümün vefatı sonrası kütüphanede unuttuğum kitaplarını tekrar gözden geçirmeye başladım. Yayınladıklarının toplam sayısı 30'a yakın.Benim açımdan en güzel anılar davudi sesiyle ağzından duyduklarımdır. Önce anlatır, sonra 70'lik şişe dibine benzer gözlüklerinin arkasından tepkileri süzerdi. Yüzler gülüyorsa o da mutlu olurdu. Hediye ettiği kitaplarına ithaflar torunuma bırakacağım en önemli miras olacak. "Müstesna", "Değerli ve hakikatli dost"lara bakınca, sulugöze dönüştüm. Benim de içinde olduğum anılarım depreşti durdu.Yine bir yemekteyiz. Boysan, kazara önümdeki bardaklardan birine çarptı. Yere düşüp parçalara ayrılırken, sesi duyan herkes döndü. Aynı anda ağzımdan şu dizeler çıktı:"Ayağın sakınarakbasma a canım,dökülen meykırılan şişe-irindan olsun"O kadar hoşuna gitti ki bağırdı; "Yaşşa Burhan. Sende neler varmış!"