AK Parti-MHP karşıtlarını şaşkınlıkla izliyorum. Altı Ok'u perdeleyen CHP'den Vatan Partisi'ne kadar sembollerle oynuyorlar. EVET'ler kazınıyor yerine HAYIR'lar monte ediliyor. Tuttukları yol yanlış. Hedefi referandumdan sonraya taşımak şart. Yani işi seçmenin "mutfağına, cüzdanına" yöneltmeliler. Sloganlar, pankartlar, konuşmalar sırf bu alanda olmalı. Kampanyayı bu rotada götürmek en akılcı yol. Çarşamba günü verdiğim örnekleri hatırlayın. Eski deyimle "iğneden ipliğe zam" yağmakta. Dar gelirlinin ilk durağı olan ucuz marketlerde bile tırmanış hız kesmiyor. Garibanın çaresizlikten sadece onu alabildiği tahıllar ve yan ürünleri ok gibi. Süt ve mamülleri de aynı şekilde. Dikkat edin büyük marketlerden bahsetmiyorum. Devletin baş edemediği bunları Allah'a havale ettim. İki örnek vereyim; Fakir fukaranın girdiği yerlerde bulgur 1.75'ten iki postada 1.95'e yükseldi. İlginç olan süt de -yarım yağlı- aynı şekilde. 1.5 kilogramlık tava yoğurduna 25 kuruş eklemeyi unutmadılar. Boş yok. Her ürün aynı şekilde. En fazla artışı gören yumurta. Bir de market farkından örnek vereyim. Ucuz olanlarda 30'luk koli 10.95-11.90 arasında. İsmi büyüklerde 18.50 lira. Aynı irilikte, büyük boy falan da değil. Benzinin, mazotun, doğal gazın -hani indirim vardı?- faturaları meydanda. O kadar çok aile tanıyorum ki, çaresizlikten vanalarını kapattılar. Battaniyelerle oturuyorlar. Mehmet Müezzinoğlu lütfetti, 10 liralık promosyonla vanaları yeniden açmak mümkün mü?
HAYIR'da yer alanlar, sadece bir kısmını sıraladığım örnekleri gözlere sokmak zorundalar. Boş tencereler, yanmayan ısıtıcılar, ısrarla kafalara çakılmalı.