Meslektaşım Ali Öncü bile unutmuştur. Yine de yazmak istiyorum. Yıllar önce Bayrampaşa -Sağmalcılar- Cezaevi'ne gitmiştik. Cezaevi Müdürü tanıdığı idi. Vesileyle bizi gezdirip, bilgilendirdi. Hatta benim "bu yemekler felaket" dememe sinirlendi; "Günlük tahsisat 350 kuruş. Bu parayla gel sen üç öğün çıkar". Sustum. Sonra mahkûmların yaptığı yaralayıcı öldürücü aletlerden oluşmuş müzelerini gezdirdi. Çok kötü şartlardaki koğuşlar ise moralimi bozmuştu. Daha sonra Marmaris'teki cezaevine -ziyaret için- girdim. Yakın zamanda da durum farksız. Ufacık gün görmeyen hücreler. Hatta, FETO operasyonları sonucu yığılan tutuklu sayısı. Bir yatağın nöbetleşe kullanıldığını biliyoruz.Peki, en düşük rakamla 10.480 kişinin hiç suçu olmadan buralarda hapis yatmasına ne diyeceksiniz? Aylarca perişan bekleyenlerin masum olduğu henüz anlaşıldı. Ankara Cumhuriyet Savcılığı'nın devreye girmesiyle tahliyeler başladı. Antalya'da "sadece ByLock tutuklama sebebi değildir" diye tutuklama yapmayan hâkimi sürgün edenler acaba utanıyorlar mı? Yıllar yılı TÜBİTAK'ta beslediğimiz bir FETÖ'cünün kendi militanlarını kurtarma çabasının yaktığı insanlar sizleri affedecek mi?