1999 yılında tanıştım. Arada "aşık atışması" benzeri didişmelerimiz bile oldu. Sonra iyi dostluk kurduk. İbrahim Erkal'ın bana yolladığı ve şiirlerini topladığı "Ben Bu Şöhreti Sevmedim" adlı kitabına düştüğü özel notu şimdi tekrar okudum. Vefatı haberini aldığım an ilk işim bu çalışmayı çıkarmak oldu.
Genç yaşta kaybettiğimiz Dadaş'ın bir şiirinden bölümleri paylaşmak istiyorum. Bu dörtlüklere verdiği isim "Buraya Kadar":
'Ne kadar bırakmak istemesem de
Nasıl da hayatı çok çok sevmesem de
Ben güçlüyüm asla bıkmam desem de
Benden bu kadar, buraya kadar.
*
Hep ölümden korktum, doktordan kaçtım
Hep insanı sevdim hep dostluk saçtım
Oysa ben bir tatlı söze muhtaçtım
Benden bu kadar, buraya kadar.
*
Biliyorum çaresi yok
Şakası yok firesi yok
Azrail'in şikesi yok
Benden bu kadar, buraya kadar'
Kardeşim kadar sevdiğim Zara'nın Erkal'ı överken kullandığı şu cümleleri tekrarlamak istiyorum; "Çok şükür ki, yaşayıp da ifade edemediğimiz, belki de birbirine denk düşüremediğimiz hakikat cümlelerini bize sunan ozanlarımız var".