İsa Yıldırım adlı okurumun iki günlük İstanbul izlenimleri bana bugünkü yazıyı kaleme aldırdı. Hatırlayın, Yıldırım'ın anlattıklarının özetini dün yayınlamıştım. Adalardan İstanbul'a bakışında gözlemlediği ve ucube diye tanımladığı dikey/çarpık binalar şeklindeki tespitine hak vermemek elde değil.
Yahya Kemal'in "Ankara'nın nesini seviyorsun" diye soranlara verdiği cevaba bayılırım; "İstanbul'a dönüşünü". Bunu bütünlemek için Ahmet Muhip Dranas'tan bir dörtlüğü buraya alacağım.
Bir Tanrı ve tarih güzeli, tabu;
Güneş ve sular mucizesi bir giz...
Her zaman sonsuz elbet, İstanbul bu.
Kör olan belki de biziz... Kalbimiz.