Aristophanes tarihe bir komedi yazarı olarak geçti. M.Ö. 386'da öldüğünde 70 yaşındaydı. Yaşadığı sürece kırktan fazla tiyatro eseri kaleme almıştı. Genelde hepsinin temaları komedi unsurlarına dayalıydı. Kadınlar Meclisi adı verdiği ve ardından devamını getirdiği seri oyunları Atina'yla Sparta arasındaki mücadeleyi dillendirir. Tatlı hicviyle bugünlere gelen eserlerini yeryüzünde sahnelemeyen hiçbir ülke yoktur. En ünlüsü de "Kadınlar Iııh Derse".
Atina'nın yenilgisini bayan gözüyle değerlendiren oyunlar ülkemizde de sahnelendi. Hatta baş rollerini Şener Şen ve Müjde Ar'ın paylaştığı film uyarlamasını izlemeyenin kalmadığını söyleyebilirim. Aristophanes'in başarısında cinsel objelerin güzel işlenmesinin yattığını da söyleyebiliriz.
Kimi sahnelenişlerinde "Şalvar Davası" adının kullanılması bize özgüdür. Oyundaki kadın direnişi neticede onların zaferiyle sonuçlanır. Erkekler bütün istekleri kabul etmek mecburiyetinde kalırlar.
En ciddisi
Eski Yunan'daki tatlı boykotun değişik versiyonuna asırlar sonra İngiltere'de de rastlıyoruz. 2. Dünya Savaşı yılları. Almanlar hemen her gün Londra'yı bombalamakta. Bunu fırsata çeviren kasaplar, et fiyatlarına her gün zam yaparlar. Uyarılar sonuçsuz kalmaktadır.
Kentin kadınları aralarında "ne yapabiliriz" toplantılarına başlarlar. Bu kurgu gittikçe büyür. Sonunda beklenen kararı alırlar; BOYKOT. O kadar iyi dayanışma sağlanır ki, elektrik kesintilerinin sıkça meydana geldiği günlerde artık satın alınmayan etler kokuşur. Üçüncü günün sonunda istenen sonuç alınır. Savaşı fırsata çevirmeye çalışanlar tam havlu atarlar. Aracılar yollanan kadınların cevabı ilginçtir "Biraz daha burnunuz sürtsün". Boykotun yedinci günü akşamı kasaplar tam anlamıyla teslim olurlar. Direniş amacına ulaşmıştır.