En çok aynı sloganı duyuyoruz; "idam istiyoruz". Tekrar geri gelir mi; Evet. Ancak bazı uyarılarımız olacak. TBMM kabul edip, Cumhurbaşkanı'nın imzalayarak Resmi Gazete'de yayınlanmasıyla mümkün olur. Ancak, "makable şamil" -geçmişe dönük- uygulanamaz. Yürürlüğe girdiği andan itibaren oluşacaklarda devreye sokabilirsiniz. Bu gerçek ışığında son kalkışmanın faillerine verilecek en ağır ceza "ağırlaştırılmış müebbet"tir. Yakın tarihimizde, 12 Mart 1971 muhtırasının göreve getirdiği Başbakan Yardımcısı Sadi Koçaş'ın benzeşen çabası oldu. Emekli albay Koçaş teröristlerin idamı için formül aradı. Aklı başında hukukçular Koçaş'a "bunun mümkün olmadığını" iyi anlattılar....Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Başbakan Yıldırım'ın toplumdan gelen baskılar karşısında "onay verir" şekildeki cevapları gerçekçi değil. Gerek mevcut yasalar gerek uymak zorunda olduğumuz "uluslararası normlar" var. Kimse başka yollara tevessül edemez. Aksi uygulama, halkın oyuyla seçilmiş meşru yönetimi cuntacıdan farksız hale getirir. Bunu bir kenara kaydetmekte yarar var.Parodi gerçekleştiLevent Kırca'nın "Darbe"si birebir tekrarlandı. "Olacak O Kadar"ın efsane haline gelen bu bölümünü kısaca hatırlatalım: