Süper Lig'de ilk yarı tamamlandı. Başakşehir hak ettiği yerde. Kasımpaşa ile oynadıkları maçı dikkatle seyrettim. Galibiyeti fazlasıyla hak ettiler. Oyun hakimiyetindeki oranları yüzde 70'ti. Ömer Üründül'ün ifadesi ile "makine düzeni" ile çalışan bir ekip. Havalarına bakıyorsunuz, bir dönem sıkça kullandığımız deyim onlar için; "kolej takımı". Müthiş bir dayanışma halindeler. Tek eksikleri seyirci. Haksızlık etmeyelim taraftarı ikiye katladılar. Bu sayı toplamda henüz bine ulaşmış değil. Boz Baykuşlar, yine de ellerinden geleni yapıyor. Sesleri kısılana kadar.Herkes başarıyı sadece Abdullah Avcı'ya çıkarmakta. Oysa arka planda bir beyin var; Göksel Gümüşdağ. İki hedef peşinde, ilki şampiyonluk. Ardından Büyükşehir Belediye Başkanlığı. Şu anda yaptığı, yarattığı takımı zirveden indirmemek. Sonra bunun sonucunu diğer artılarına ekleyerek İstanbul Şehremini olmak. En akıllıca yaptığı işlerden biri zırt-pırt konuşmaması. İstese her gün ekrana çıkar, gazetelere manşet olur. Neticede şampiyonluk gelir mi? Zor ama, mümkün. Kaybederlerse de unvanları hazır; "gönüllerin şampiyonu".Nerde kalmıştıkDursun Özbek baktı ki, sokağa çıkamaz hale geliyor, çark etti. İstemeye istemeye kulübü Fatih Terim'e "anahtar teslimi" devretti. Göztepe önündeki Galatasaray'dan çok eski-yeni hocasını seyrettim. Tabii, yayıncı kuruluşun izin verdiği ölçüde.