Her fırsatta bizi sallamayan Amerika'nın ciddiye aldıklarına dikkat ettiniz mi? Hepsinin nükleer gücü var. Özellikle balistik füze üretenlere diş geçiremiyor. Önce baskı ve tehdit tarafını öne çıkarıyor. Uğraşıyor, didiniyor ve sonunda kulvar değiştiriyor; "Müzakere yolu". Kuzey Kore'ye uyguladığı "yerle bir ederim" politikası da şişti.
İzlediğiniz gibi Trump-Kim görüşmesi Mayıs sonu gerçekleşecek. "Roketman" ve "Yaşlı Bunak" nerede buluşacaklar. Masaya oturulacak yer mutlaka üçüncü bir ülke olacak. Fazla uzun sürmeyecek müzakereler sonunda olacakları şimdiden yazalım. Kuzey Kore lideri, nükleer başlıkların etkin mesafesini daha fazla uzatmama sözü verecek. El altından ise çalışmalarını sürdürecek. ABD Başkanı, yüzbinlerce ton yiyecek yollayacak. Bu bir yerde, San Fransisko'ya düşebilecek nükleer başlıklar için tedbir. Tabii, Güney Kore'nin paspas olmasına, Japonya'nın tepesinden geçen füzelere de engelleme.
Tuhafıma giden
Beyaz Saray sözcüsünün yaptığı son açıklamalar komik. Sarah Sanders "Görüşmelerin olması için Kuzey Kore'nin sözlerini tutması şart" dedi. "Bu ülkeden somut ve doğrulanabilir adımlar bekliyoruz" diye ilave etti. Bu konuşmayı yapanın temsil ettiği zihniyeti bilmesek, inanacağız.
Çok fazla geçmişe gitmeye gerek yok. Membiç'teki gelişmeleri incelemekle başlayabiliriz. Bu PYD/YPG'lileri "kısa zamanda tahliye edeceğiz" diyen kimdi. Yetmedi "silahları emaneten veriyoruz" diyen babamız mıydı. Bu tip örnekler çok. Say, sayabildiğin kadar. Böylesi sabıkalara sahip bir ülkenin kalkıp "sözlerin tutulmasından bahsetmesi" biraz tuhaf.
Baş düşman