Tendürek'ten gelen haber, bayramın en acı verici saldırısı oldu. Doğubayazıt kökenli korucuların 7'si ilk anda şehit edildi. Askerleri buna ilave edince üzüntümüz katlandı. Yakın tarihe bakmakta yarar var. Ak Parti içinde, bakan seviyesinde bazı isimlerin, dönemin Başbakanı Erdoğan'a uyguladıkları baskıyı hatırlıyorum; "Kaldırılsınlar". Az daha da amaçlarına ulaşıyorlardı. Bunlardan biri hâlen hükümette. "Yakında silahlarını teslim edecekler" şeklinde demeç veren diğeri parti değiştirdi. Milletvekilliği devam etmekte. O günlerde kendi adıma "aman ha, sakın ha" diye yazanlardandım. Bu yanlış karara Allah için en büyük direnişi Mehmet Ağar göstermişti. 15 Temmuz gecesi ortaya çıkan binlerce melunu görünce korucular içindeki birkaç hatalı iş yapmış olanı doğal karşılamalıyız. Tamamına yakını Devlet'ten yana. Ali Öncü kardeşim sayesinde Şenobalı Hazım Babat'ı ve onun liderliğindeki Babat Aşireti'ni tanıma imkânı buldum. Ay-yıldızlı bayrağımız için yıllar yılı çarpışıyorlar. PKK ise koruculuğu bırakanların dahi peşinde. Daha 4 gün önce, koyun güderken katledileni hatırlayın. Evleri basılanlar, oğulları katledilenler meydanda. Aldıkları üç kuruş. Ellerindeki hem Devlet'i hem kendilerini koruyan silahları müsadere etmek ne demek? Kaldı ki var olma mücadelemiz uzun yıllar sürecek.ABD başta, pek çok müttefik geçinen, bölücüleri her anlamda destekliyor. Daha önce de sormuştum; "DEAŞ işgal edip sonra yerini PYD'ye terk ediyor. Bu tesadüf mü?" Oyunun senaryosu yazılalı 70 yıl oldu. Baksanıza Ankara'daki büyükelçilerine. "Atanmış genel vali" havalarında. İlaveten bizim entel-dantellerimiz var. Onlar da iki koldan çalışıyor. "Federasyoncular" bir yanda, "bölgeyi kesip atalım" diyenler diğer tarafta. Gerçek vatanseverlere düşen görev, korucularımıza sonuna kadar sahip çıkmaktır.Geleceğin okulları