Burhan Ayeri Yeniçağ Gazetesi

Menfaat dünyası

Yüzlerce, hatta kanal sayısını hesaba katarsanız, binlerce referandum programı yayınlandı. Aklımda kalan sadece "Türkiye'nin Referandumları". Yağız Şenkal'ı böyle bir belgeseli ortaya koyduğu için...

12 Nisan 2017 | 245 okunma

Yüzlerce, hatta kanal sayısını hesaba katarsanız, binlerce referandum programı yayınlandı. Aklımda kalan sadece "Türkiye'nin Referandumları". Yağız Şenkal'ı böyle bir belgeseli ortaya koyduğu için kutluyorum. Tabii NTV yönetimini de. Diğerlerinin tamamında dişe dokunur hiçbir şey yok. Kalan sayılı günlerde çıkar mı? Sanmıyorum.

Görüntülü medya işin kolayını buldu. Yaptıkları kaçamak. Erzurumlu Emrah'ın "Dedim-dedi"lerinin 2017 uyarlamaları.

Aday adayı

Ali Saydam'ı uzun yıllar önce tanıdım. Karacan Yayınları'nı yönetiyordu. Bir ara aynı gazetede çalıştık. Halkla ilişkilere el attı. Son olarak NTV'deki Doğrudan Siyaset'te gördüm. "İletişim uzmanı" olarak yazıldı. Tek doğru lafı "kampanyalarda tekrarları izliyoruz"du. Bu cümlesinin dışında konuşmasının büyük bölümünde Kemal Kılıçdaroğlu'na saldırdı. Hem de, Cumhurbaşkanı ve Başbakan'ın yüklenmelerini sollayacak şekilde. CHP Genel Başkanı'nın her söylediği için "Yalan, yalan, yalan" diyebildi. Diğer konuk olan Cumhurbaşkanı başdanışmanını hayran bıraktığı kesin. Saydam'ın aynı kartviziti kapmak niyetinde olduğunu sanmıyorum. Bu defaki niyeti belli. Merhum Erol Olçok'un boşluğunu doldurmayı amaçladığı kesin. Bu kez biraz geç kaldı. Ancak önümüze seçimler gelmesi kaçınılmaz. Bu yüzden Ali Saydam'ın, değişik ataklarını göreceğimize bahse girerim. Güçlüden yana olmayı her zaman sevmiştir. Malum çıkar dünyası.

Aynı tas

Tarafsız Bölge'yi izlemekte zorlanıyorum. Bu defa da aynı şeyleri yaşadım. Önce Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş'u dinledik. Sonra CHP'li Akif Hamzaçebi'yi. Finalde Cumhurbaşkanı başdanışmanlarından Şükrü Karatepe ile Ak Parti Grup Başkanvekili Bülent Turan vardı. Yeni bir şey söylesinler diye bekledim. Ne mümkün? Havlu atmışların son söylevlerine tanık oluyoruz. Bu durumu en çok A. Hakan Coşkun yaşamakta. "Tükenmişlik Sendromu"nun son aşamasında. Gözleri kapanıyor. Oturuşu bozuldu. Resmen yamuldu. Tavsiyem 16 Nisan'dan sonra mutlaka izne ayrılmalı. Haftada bir günlük istirahatin yetmediği meydanda. Ayrıca "doldur, boşalt, bağ yap"larla prestij kaybetmek üzere. Boş bir vakit bulup kendini kasetten izlemeli.

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
İzin 20 Kasım 2020 | 201 Okunma Bağırmayın!.. 19 Kasım 2020 | 354 Okunma Harekatlar 18 Kasım 2020 | 283 Okunma Ayak topu "bizim dünyamız" 17 Kasım 2020 | 143 Okunma Söylemler/çelişkiler 16 Kasım 2020 | 180 Okunma