Burhan Ayeri Yeniçağ Gazetesi

Meral Akşener paniği başladı

Ahu Özyurt'un tavrını beğeniyorum. Överken de, yererken de yumuşak. Türkiye'nin Gündemi'nde birkaç konu iç içe işlendi. Ancak akılda kalan "Yeni siyasi oluşumlar"dı. Bununla da final yapıldı. Meral...

30 Haziran 2017 | 3.841 okunma

Ahu Özyurt'un tavrını beğeniyorum. Överken de, yererken de yumuşak. Türkiye'nin Gündemi'nde birkaç konu iç içe işlendi. Ancak akılda kalan "Yeni siyasi oluşumlar"dı. Bununla da final yapıldı. Meral Akşener'in adı açıkça telaffuz ediliyor.Hakan Bayrakçı daha önceki sözlerinin arkasında durdu. ANAR'ın patronu İbrahim Uslu objektiflik ölçüsünü iyi yakaladı. Dikkatimi çeken iktidar yanlılarının tutumu. "Panik havası" artarak devam ediyor. Doç. Dr. Mehmet Şahin, "Yeni muhafazakar parti tutmaz" derken yüzü korku ifadesi taşıyordu. Çetiner Çetin, "Yüzde 18'i geçemez" dedi ve şunu ilave etti; "Ak Parti'nin yerini kimse alamaz". Anlaşılan Çetiner yeni kurulacak bir partinin yüzde 18'lik oyunu kabullenmiş durumda. Ya da bu noktada durmasına razı. Ben de Meral Akşener'in başında olacağı siyasi oluşumla ilgili bilgi vermek istiyorum. Kuruluşta yer alacak önemli bir ismin ifadesine göre çalışmalar Kurban Bayramı'ndan sonra hız kazanacak. Yeni partinin adı ise şimdiden hazır. Birkaç kişi arasında gizli tutuluyor.Ak Parti yönetiminde de sıkıntı olduğu ortada. Buna itiraz eden yok. Dışlanan ve dışlanacak olanlar mutlaka bir tabela asacak. Ancak sorun buna "ömür biçmekte". Eski ağır toplar olmayacağına göre bu oluşumdan çıkacak sonuç "ölü doğum"dur. Benim gözlemim böyle. İşin esas boyutu, yenilerin eskilerden ne kadar oy kopartabileceği!***Faruk Özlü'nün itirazıSanayi Bakanı aradı. Benim ölçülerimle hayli uzun sayılacak bir konuşma yaptık. Söyleşiyi iki bölümde özetlemek mümkün. İlki "Benim ağzımdan çıkmayan laflar, haber yapılıyor" şeklindeydi. "Dönemimizde dikilen zeytin ağacı sayısı ortada. Ben deli miyim ağaçları kestireyim" dedi. Peşinden ekledi:"1930'ların zeytinlik yasasıyla bugünün şartlarına cevap vermek mümkün değil. İşte görüyorsunuz, Ege'nin en kuzeyinden başlayan ve Akdeniz'e kadar inen pek çoğu CHP'li belediyelerin verdiği inşaat ruhsatlarını. Yapılan yazlıklar meydanda. Benim amacım, bunları da denetleyecek bir düzenleme."Sayın Faruk Özlü'yü rahatsız eden diğer konu Erdoğan'ı "Nebi" sınıfına soktuğu iddia edilen yazılar. Bakan kızgınlığına rağmen "Lütfen benim söylemediğim laflar bana fatura edilmesin. Araştırın bunların kimler olduğunu. Bulacaksınız." diye konuştu. Sanayi Bakanı'nın uyarısını inceleyince Erdoğan'ı "Nebi" yapan kişinin eski Düzce Milletvekili Fevai Arslan olduğunu bulduk. İlginç olan Kemal Şafak adlı okurumun eşzamanlı e-postası da aynı ismi vermesiydi. Şafak'ın şu satırlarını ilave etmek istiyorum; "Arslan bunları söylerken Faruk Özlü henüz milletvekili değildi". Demek ki Sayın Bakan'a özür borcu olanlardan biri de benim. Bunu da şimdi yerine getiriyorum. Unutmadan bir konudan daha bahsedeceğim. Sanayi Bakanı Faruk Özlü gerçekten kibar bir insan. Konuşma adabından dolayı ayrıca kutluyorum.***Mahalli idareler"Türkiye'de ve Avrupa'da YEREL YÖNETİMLER"in ilk baskısını okuyalı bir yılı geçti. Gözden geçirilmiş ve genişletilmiş ikinci baskıyı inceleyince, yazmak şart oldu. Doç. Dr. Yusuf Erbay ve Dr. Hasan Akgün'ün müşterek çalışması gerçekten önemli. Bu araştırmada ülkemizde mahalli yönetimlerin nereden nereye geldiği çok güzel anlatılıyor. İkinci bölümde ise Birleşik Krallık, Fransa, Almanya, İtalya gibi ülkeler işleniyor. Takıldığım İsveç ve Norveç gibi yerlerdeki "fazla serbestlik". Onların rahatlığı bizde yok. Jeopolitik konumumuz ve bölücü odakların çabası, daha ölçülü yetkilerle yetinmemizi gerektirmekte.Çalışma yapan iki isim Doç. Dr. Yusuf Erbay ile Dr. Hasan Akgün'ü kutluyorum. İki uzmanın "Avrupa Konseyi Yerel ve Bölgesel yönetimler Kongresi"nde çalışmaları önemli. B. Çekmece Belediye Başkanı Hasan Akgün halen aynı kongrede Türkiye'yi temsil etmeye devam ediyor.Prof. Ruşen Keleş'in ön sözde yazdıklarını tekrarlamak istiyorum:"Bu yapıt, üniversitelerimizde, araştırma kurumlarımızda, hepsinden önemlisi bürokrasi ve siyasal yaşamda yerel demokrasiler için değerli bir kaynak".Size samimi bir itirafta bulunacağım. Bizdeki tarihi gelişim kadar Yunanistan ve Bulgaristan'daki durum da hayli ilgimi çekti. Yeterince aydınlandım. İlgilenenlere okumalarını tavsiye ediyorum.***BAZI MESAJLAR: Yavuz Serdaroğlu'nun övgülerine teşekkür ediyorum. M. Kemal Aktoprak'ın şu satırlarıyla gözlerim doldu; "Gece yarısından sonra ilk işim Yeniçağ'ın sitesine girip yazını okumak oluyor. Sabah bu kez gazeteyi alıp tekrar okuyorum. Allah sana uzun ömür ve yazma gücü versin. Ağabey senin gibi insanlara çok ihtiyacımız var. Ellerinden öperim". Fuat Tanlay'ın yazdıkları öz; "Sayın Martılı Köy'ün Kavalcısı. Köşenizi her zaman beğeni ile okurum. Geçen gün ise hayran kaldım. Esenlikler dileklerimi sunuyorum".

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
İzin 20 Kasım 2020 | 201 Okunma Bağırmayın!.. 19 Kasım 2020 | 354 Okunma Harekatlar 18 Kasım 2020 | 283 Okunma Ayak topu "bizim dünyamız" 17 Kasım 2020 | 143 Okunma Söylemler/çelişkiler 16 Kasım 2020 | 180 Okunma