Migros'tan çıkarken kasiyer kız "Millî Piyango bileti ister misiniz?" diye sordu. Doğrusu yıl başının yaklaştığını böyle anlamış oldum. Sonra aklıma geldi, 29 Kasım çekilişinin biletini de almamıştım. Aslında bu gelenek rahmetli babamdan mirastır. Her çekilişte kaçırmazdık. Bu defa atladığımı yeni fark ettim. Neden derseniz sebebi belli. Bunun en büyük sorumlusu mutfağı yangın yerine çeviren yöneticilerimiz.
"Bugüne kadar ne çıktı?" diye soracak olursanız 70'ini devirmiş yaşımda iki sevinç hatırlıyorum. Onlar da merhum babamdan. Bir tanesinde 30 bin lira kazanılmıştı. Vergi kesintisinden sonra elimize geçen miktar bu kadardı.
Mukayese edebilmeniz için örnekleme yapayım. Fındıkzade'de kaloriferli ve üç odalı daireyi 70 bin liraya alıyordunuz. Güzel paraydı. Çarçur edilmedi. Ümraniye'de 600 metrekare arsa alındı. Annemin vefatından sonra ailemizin bir başka ferdine verildi.
İkinci şanslı çekilişte elimize geçen miktar beş bin liraydı. Onu da günümüzle kıyaslarsak yerli üretim 131 Şahin'i bin 354 liraya alabiliyordunuz. Öyle de yapıldı. Onun da hayrı görülmedi. Kısa sürede elden çıkarıldı.
Kuş pisliği şansı
Şimdilerde amorti dışında bir şey çıkmıyor. Hâlâ Talih Kuşu bizi bulacak diye bekliyoruz. Kazara tepemize, üstümüze başımıza kuş pislese "acaba diyoruz."