Çeşitli vesilelerle defalarca gittiğim Elazığ ve insanlarını çok iyi tanıyorum. Hepsi birer pırlanta. Birkaç okul arkadaşım dışında, Ahmet Kabaklı'yı unutmam mümkün değil. Mekanı cennet olsun.
Gülümsemesi dahi insanın içini ısıtırdı. Eğer Türkiye'nin alî menfaatleri varsa bakışları yaşlı bir kurda dönüşürdü. Hele kalemini ancak okuyanlar bilir.
Zamanımızda
Ahmet hocanın emaneti Servet Kabaklı'yı aniden hayatımızın içinde bulduk. Tercüman'da teleks operatörlüğüyle başladı. Hızla merdivenleri tırmandı. Çok erken kaybettik. Çabuk sinirlenirdi. Yine de büyüğüne hürmetli, küçüklere sevgiliydi.
Burada özel bir bölüm açacağım. Diğer aile Ağar'lardır. Zülküf Ağar, Cumhurbaşkanlığı koruma müdürü idi. Oğlu Mehmet ise, Mülkiye mektebini bitirip baba mesleğine geçti.