Ufukta sandık göründü ya, her seçim dönemi olduğu gibi aynı şeyleri izlemeye başladık. İçinde mutlaka AK lafı geçen bir takım STK'ların "örtülü propagandaları" çoğaldı. Japonya nasıl bu hale geldi. Bir başka savaş yıkıntısı Almanya'nın dünyanın iki numaralı ekonomisi durumuna geldiğinin öyküsü, hep bu temalar işleniyor.
Tuhafıma giden, bunları hazırlayanlar iktidarlarının 16. yılını geride bıraktılar. Çok sevdiğim bir özlü sözü tekrarlayacağım; "Toy'dan sonra nâra". Ak Parti geçmişini ret mi ediyor? Muhalefet partilerinin yerinde olsam bir şarkıyı devamlı fon müziği yapardım; "Bana kaybolan yıllarımı geri verseler". Bu kafayla Türkiye, ne Japonya ne Almanya olur. Hakikat bu. Hele tanıtım makyajıyla yapılan böylesi iktidar propagandalarıyla. Bir arpa boyu yol alınamaz. Kimse, kimseyi kandırmaya kalkmasın; "hayvan terli, ne yem yiyor, ne su içiyor".
***
Aynı yerde
Show'dan haber merkezi müdürü. NTV'den spiker alındı. Sözde Kanal D'nin haberciliğine yeni kan pompalandı. Buket Aydın Baykal'a ve onu ekran görüntüsü seçenlere sesleneceğim. Ancak fazla yüklenmemek için frene basmaktan kasığım ağrıdı. Çünkü, eski haber müdürü Halil Demir'i hatırlıyorum. Bu çok sevdiğim kardeşim, Buket'i her eleştirimde arardı. Hep "yapma abi" derdi. "Bu kız çok çalışkan" diye övgüler yağdırırdı.
Şu birkaç günlük gözlemimde Buket'te değişen bir şey yok. Aynı tarz ve tavırlar. "Endülüs'te Raks" dönüşleri dahi devam ediyor. Dileğim Buket'in Halil Demir'i haklı çıkarması. Mümkün mü? İşte orası zor.