Yaşar Usluer dostum bir canlı arşiv. Seçimlerde geçmişin tüm kayıtları hafızasında. Ayrıca sorunlara getirdiği öneriler de mantıklı. Bu defa yine aynı konudaki görüşlerini bir hayli kısaltarak aktaracağım:
"Siyasette her doğruyu söylemek doğru değildir. Faydasından ziyade zararını görürsünüz.
Özal'ın 26 Mart 1989 belediye seçimlerinden önce eli/kolu bağlı belediye başkanı afişleriyle -Eli/kolu bağlı bir belediye başkanı ister misiniz?- sloganı ters tepmiş, kaybetmişti. Buna karşılık İnönü'nün -Limon gibi sıkılmaya hayır- sloganı tutmuş, İstanbul, Ankara ve İzmir'i bile kazanmıştı.
Demirel, 20 Ekim 1991'de yapılan seçim mitinglerinde -Hamsi kavağa çıkarsa, Mesut Yılmaz Başbakan olur- sözü tepki çekmiş, Karadeniz illerinde istediği kadar milletvekili çıkaramamıştı.
Muharrem İnce'nin de -Temel Paşa'nın apoletlerini sökeceğim. HDP'den de Başkan Yardımcısı yapacağım- deyip Demirtaş'ı cezaevinde ziyaret etmesi tepki çekmiş, kararsızları Erdoğan'a yöneltmişti.
Kılıçdaroğlu'nun karşısında aday olmayacağım demesine rağmen, kaybedince olağanüstü kurultay için imza toplatmış, yani sözünde durmayarak güvenirliliğini kaybetmiştir.