Gece Görüşü'nün bu hali iyi, katılımcı sayısı yeterli. Ekibe bir de uyarıda bulunmak istiyorum. Gürkan Hacır mutlaka yayında olmalı. Hasta hali bile renk unsuru. Prof. Dr. Tanju Tosun'un katılımı da iyi oldu. Bu akademisyen, Hotanto Kabilesi'ndeki yönetim tarzından bile haberdar. Olumlu taraflarından biri, objektif olması. Ona muhalefet diye bakanlar dahi bugün yansızlığını kabul ettiler.
CNNTÜRK'teki son programda ittifakların geleceği üzerinde duruldu. Murat Çelik, "bu iş bitti" derken, Prof. Dr. Mehmet Şahin, "Büyük kentlerde devam eder" diye karşı çıktı. Şahin'in görüşüne katılıyorum. Küçük partiler, Voltran'ı oluşturup "Heyman" demek zorundalar. Hele bu büyükşehirlerde mecburiyet.
Gece Görüşü'nde üstünde durulan diğer konu HDP'nin her şartta "barajı aşabilmesi" idi. Bu konuda yazdıklarımı hatırlayın; "HDP'nin yüzde 10 sorunu yok. Oyların büyük bölümü zaten Batı'dan. Büyük kentlerden gelecek". Aynen öyle oldu. Bunun ismini ise Murat Çelik koydu; "HDP'yi Parlamentoda tutma lobisi". Gerçek bu. İnanmayanlar Cihangir ve çevresindeki sandık sonuçlarına baksınlar!
***
Talihsiz demeçler
Son yılların en çalışkan İçişleri Bakanı'nın durumu tam anlamıyla iki uçlu değnek haline dönüştü. Bir bakıyorsunuz, 3500 rakımlı tepede askerle kahvaltı yapıyor. Terör bölgelerinde basmadık yer bırakmıyor. Tam "Her şey 10 numara" derken, gereksiz çıkışlarda bulunuyor. Örneğin Pervin Buldan'ı niçin arayıp, fırçalıyor. Bu yetmiyormuş gibi müsteşarına valileri aratıp talimat verdiriyor; "CHP il başkanları şehit cenazelerindeki protokole sokulmayacak".