Yaşar Usluer'in son mesajını yayınlamanın tam zamanı. Mükemmel bir durum analizi. İtiraf etmeliyim ki çok uzun. Bu yüzden bir hayli budamak zorunda kaldım. Yine de beğeneceğinizden eminim:
"Saygıdeğer Burhan abi,
19 Temmuz tarihli 'Demirel farkı' başlıklı yazımda; Sizin de belirttiğiniz gibi Koray Aydın'ın 'Ben olsam, damadımı Maliye ve Hazineden Sorumlu Bakan yapmazdım' deyişi cuk oturdu. Görüşü doğrudur. Zira Hazine ve Maliyenin başına damadını getirmekle, Merkez Bankası Başkanı'nın görev süresini bir yıl kısaltmakla ya da değiştirip başına Yiğit Bulut'u getirmekle faizleri ve döviz kurunu düşürmek mümkün değildir.
12 aylık cari açık 57.64 milyar dolara çıkmış, 18 Temmuz'da Yeniçağ'ın manşeti -Kısa vadeli dış borç 123.3 milyar dolar, uzun vadeli dış borç 453.2 milyar dolar- olmuş. Eğer üretiminiz/ihracatınız yoksa ne borçları kapatır ne faiz ve kurları düşürürsünüz. Dahası, etten susama varıncaya kadar ithal etmekle fiyatları da düşüremezsiniz. Döviz fiyatı yükselince ithal ürünler de yükselecektir, diye yazmıştım. Döviz kurlarında gelinen nokta meydanda. Enflasyon rekor üstüne rekor kırıyor.
Geçmişten tespitler
Hatırlayınız Burhan abi, haşhaş ekimini Demirel'e yasaklatamayan ABD, baskılar/kısıtlamalar uygulamaya başlamıştı. Demirel de SSCB'ye yönelik, başta İskenderun Demir Çelik, Seydişehir Alüminyum tesisleri olmak üzere 17 büyük yapımı gerçekleştirmişti. Bunu hazmedemeyen ABD, 12 Mart Muhtırası ile Demirel'i devirmişti. CHP'den istifa ettirdikleri Nihat Erim'e partiler üstü hükümet kurduruldu. Böylece haşhaş ekimini yasaklattılar.