Burhan Ayeri Yeniçağ Gazetesi

Tek şarkıyla dağıldığımız gece

Her Şey Bu Masada'nın en sadık izleyicilerindenim. Akşam kuşağında kaçırsam, geç saattekini yakalıyorum. Beni buna iten Doğa Rutkay'ın kendisi. Her şeyden önce iyi niyetli. "İçinin...

14 Ocak 2018 | 184 okunma

Her Şey Bu Masada'nın en sadık izleyicilerindenim. Akşam kuşağında kaçırsam, geç saattekini yakalıyorum. Beni buna iten Doğa Rutkay'ın kendisi. Her şeyden önce iyi niyetli. "İçinin güzelliği, dışına vuran" tiplerden. Bugüne kadar hiçbir saygısız tavrını görmedim. Konukların iyi seçimi de etken. Adı gibi doğallığıyla tanınan insanın başarılı olamaması zaten mümkün değil.

Bu kadar övgüden sonra şu soruyu yöneltebilirsiniz; "Göklere çıkardın ama fazla yer vermiyorsun. Bir iki satırla geçiştiriyorsun." Eski yazıları karıştırırken, Bloomberg'deki programla ilgili notlarımın hiçbirini atmadığımı fark ettim. Kendi kendime söz verip bu pazarı Her Şey Bu Masada'ya ayırmaya karar verdim. Türk Sanat Müziği'nin üç önemli ismini işleyeceğim. Hepsini son olarak Doğa Rutkay'ın misafiri olarak seyrettim.

Kamuran Akkor

En büyük avantajı Gönül Akkor gibi ablaya sahip olmak. Daha sonra Türk Hafif Müziği'nin babalarından Vasfi Uçaroğlu ile evlendi. Bu da ona yeni artılar kazandırdı. Eşinin orkestrasında çalışması ününe ün kattı. Güzel ve buğulu sesi ile kısa zamanda tutuldu. Konser ve sahne çalışmalarıyla zirveye çıktı.

Kamuran Akkor'u yakın plandan gördüğüm ilk günü hatırlıyorum. Dünya gazetesinden çıkmış eve gidiyordum. Sultanahmet'teki adliyenin önünde bir de baktım hoş bir bayan. Dikkatimi çeken hamileliğinin iyice belirginleşmesiydi. Bana has özellik olsa gerek, doğacak çocuğun cinsiyetini belirledim; kız. Bu konuda gerçekten uzmanımdır. Çıkıntının biçiminden pat diye kız mı, erkek mi hemen anlarım. Bu Ataninemden kalma. Hatta bir keresinde arkadaşımla baldızının doğum yapacağı Alman Hastanesi'ne gitmiştik. İki kişilik odada yatıyordu. Karşısındaki yatakta da eşi Türk olan Alman bir bayan. Fazla kalmadık. Çıkarken döndüm ve iki hamileye, karın bölgelerini işaret ettim. Söylediğim sadece "kız ve kız" oldu. Bir gün sonra telefonla arandım. Dediğimin aynen çıktığı bildirildi; "Kız ve kız".

Yine Kamuran Akkor'a dönecek olursam bildiğiniz gibi o da Menekşe'yi doğurdu. Zaman içerisinde kendisiyle birkaç kez konuşma imkanı buldum. Bu da TSM'ye döndüğü yıllardaydı. Halen iki ayrı Türk müziği korosu çalıştırdığını ve ortağı olduğu özel konservatuvarda ders verdiğini biliyorum.

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
İzin 20 Kasım 2020 | 201 Okunma Bağırmayın!.. 19 Kasım 2020 | 354 Okunma Harekatlar 18 Kasım 2020 | 283 Okunma Ayak topu "bizim dünyamız" 17 Kasım 2020 | 143 Okunma Söylemler/çelişkiler 16 Kasım 2020 | 180 Okunma