Önce Star'ın haberlerinde izledim. Ardından NTV ve CNNTÜRK'te. Dün sabah da Yeniçağ'da okudum. Yer Denizli. Anne Şenay Güzel 62, oğlu Hasan Güzel 38 yaşında. Anasını darp etmeye kalkan evlat "geleneksel tepki"yi görüyor. Terliği yiyor. Fırlatılan plastik hafif bir nesne. Hayırsızın yaptığı karakola gidip şikayetçi olmak. Zabıt tutuluyor. Savcılığa sevk ve sonuçta -inanması zor- o şipşirin güler yüzlü anne hakkında dava açılıyor. "Terlik silah kabul edilmiştir". Şenay Güzel, kameralar karşısına geçip olayı gülerek anlatıyor:
"Terlik her evde ders vermede kullanılır. Bunu yemeden büyüyeni biliyor musunuz? Cezama razıyım." Önce 38 yaşındaki şikayetçi oğula -hakem anlarsın ya!- diyorum. Ceza kanunundaki "basit yaralama" maddesinden yola çıkıp 5 yıla kadar hapis isteyen Sayın Savcıya ise ne demeli?
Bu toplum asırlardır "annenin vurduğu yerde gül biter" doğrusu ile yaşadı. Neyse ki bu ülkede hâlâ hâkimler var.
...
Gelelim benzeşen anılarıma. Annem, iki bina ötemizdeki "Tenekeci Şükrü"ye özel maşa yaptırmıştı. Kalın saçtandı. Ender de olsa popoma yediğim zamanlar oldu. Küçük kabahatlerde hiçbir şey söylemeden sadece onu işaret etmesi caydırıcı olurdu. Vefatından sonra, bu aleti atmaya kıyamadım. Mahalle mektebi hocasının sopası gibi muhafaza ettim. Sonra mangal yapmayı seven bir arkadaşım istedi verdim.