Erdoğan, idam konusunu gündeme taşıdığında ilk itiraz yazısını ben kaleme aldım. Hukukta "Makable Şamil" -geçmişe dönük- yasa olamayacağını üstüne basa basa vurgulamıştım. Hatta buna örnek olarak 12 Mart 1971 sonrası "Muhtıra Hükümeti"nin çıkarmaya çalışıp başaramadığını vurgulamıştım. Şimdi de mümkün değil. Yoksa, kendi halkının üstüne ateş açanların bu cezayı çoktan hak ettiğine inanıyorum. Bebek katili Apo da buna layık olanlardan.
15 Temmuz Kalkışması'ndan sonra ölüm cezasını gündeme ilk taşıyan Erdoğan'dı. Bunu referandum toplantı ve mitinglerinde sıkça kullandı. Bu yüzden zaten pamuk ipliğine bağlı AB ile ilişkileri Araf'ta bıraktı. Avrupa Parlamentosu'ndaki varlığımızı tokmağın dışına taşıdı.
İdam konusunu devam ettiren diğer ismin Devlet Bahçeli olduğunu görüyoruz. O da, bu yöntemle ölü toprağı dökülmüş yönetimine gaz vermeye çalışıyor. Çoktan kaybettiği tabanını da "yeniden kazanabilir miyim?" hesabında. Çıkacak yasanın geriye işlemeyeceğini bal gibi biliyor. Kimsenin, bunu yemeyeceğini bile bile lades peşinde.