Zaman ilerlemiyor, adeta uçuyor. TRT Müzik'in açılış gecesini hatırlıyorum. İlk koordinatörü Necati Göksel'di. Kanal şaşaalı bir programla hizmete sokulmuştu.
Bu konuda baskı yapanlardan biri bendim. O güne kadar bir kaç yerel radyo ile idare ediyorduk. Bunlardan biri Radyo Alaturka idi. Yokluk döneminde onunla yetindik. Bugün dünyanın dört tarafında dinlenen TRT Nağme var. Müziğimizin televizyonu ise TRT'nin tekelinde. Kurumun Genel Müdürü ise o zaman İbrahim Şahin'di. Onu her zaman minnetle anıyorum. Son görevi Samsun Valiliğiydi. Oradan da emekli oldu.
Meşhur üçlü
TRT Müzik hazırlık safhasındayken üç ismi hatırlıyorum; Necati Göksel, Bahtiyar Sis ve Süleyman Bektaş. İnsanüstü gayretle çalıştılar. Bayrağı da sırayla devraldılar; Göksel, Sis ve Bektaş.
İstanbul'da Mesut Cemil Stüdyosu öncelikli, Tepebaşı'ndaki Şehir Tiyatrosu'ndan devralınan yerle yetinildi. Tiyatro eskisi, devamlı tadilatla ihtiyaca cevap verir hale geldi. Bu konuda Süleyman Bektaş'ın 5 yıllık çabalarını unutmayalım.
Şimdi bayrak, Kenan Bölükbaş'ta. Ondan da artık İtalya'da olduğu gibi "döner sahne" bekliyoruz. Ancak eldeki imkanlar, yani para meselesi en önemli sorum.