Amerikan senatosunun Suudi Veliaht Prens Selman'ı suçlayan kararı, önemli. Bazılarına bakıyorum "Ne olacak Başkan nasılsa imzalamaz." diye cehalet örneği veriyorlar.
İki konuya dikkat edin. İlki ABD Senatosu'nda çoğunluk Trump'ın elinde. Buna rağmen "Cemal Kaşıkçı'yı mevcut yönetim öldürttü." kararı rahatlıkla alındı. Bizim çok bilmişlerin yanlış bildiği diğer nokta uygulamadaki statü. Senato aynı kararı ikinci kez alırsa, Trump'ın bunu engellemesi mümkün değil. Hemen yürürlüğe girer. Yani katil veliahtın her anlamda sonu gelir.
Kendini kurtarmak için hazırladığı beş adamın kafasını vurdurmak da hiçbir işe yaramaz. Diğer taraftan PKK uzantılarına yardımı üç katına çıkarayım şeklindeki yalvarmaları bile sonuçsuz kalacaktır. Bu gerçekler ışığında kulağına kar suyu kaçacaklardan biri de Trump'tır.
Haddini bilmeyenler
Habertürk'te ilginç bir tartışma izledim. Tuhaf olan bazı katılımcıların boylarını aşan (ihtisas alanları değil) laflar etmeleriydi. Mesela sinema yönetmeni Ezel Akay, Prof. Dr. Nevzat Tarhan'a "algı yönetimi" konusunda ders vermeye çalıştı. Lafını kesti, "Ben çok bilgiliyim havaları" basmaya uğraştı.
Gülfem Saydan Sanver için de, Akay kadar olması bile "her konuda uzmanım" çıkışları dinledik. Eren Eğilmez'in "Gerçek Fikri Ne" başlıklı programın faydası da kimi uzman geçinenlerin içlerini dökme imkânı bulmaları olsa gerek. Kişisel düşüncem ağızdan dolma tüfek gibi bilgi kirliliği yaratanlar bir yerde "hadlerini bilmiyorlar."