İlgimi en çok çeken analizler yabancılara ait olandır. Genelde bizim bizi övmemizi ikinci planda tutarım. Önemli olan, başkalarının tespit ve gözlemleridir. Bu konuda en fazla tahlili Avrupalı yazarlardan okudum. Genelde Almanların yazdıklarına inanır oldum. Bakmayın siz bu aralar aramızın açık olmasına. Politik ve ekonomik çıkarların öne çıktığı günümüzde kimi değer yargılarının da değiştiği meydanda.
Birinci Dünya Savaşı sırasında ve hatta biraz daha öncesinde Almanlara daha fazla sevgi ve saygı gösterdiğimiz kesin. Teknoloji başta, harp sanayiinde hep onlardan etkilendik. Yurt dışına eğitim için yolladıklarımızın ilk adresi bu ülke oldu. Onlardan da bize epey gelen oldu. Çanakkale Zaferinde bile omuz omuza çarpıştıklarımız hep Almanlardır.
Duyguyu saklamak
Neticede, Türkiye'de oldukça fazla sayıda Alman Subay'ı görev yaptı. Bunların hatıralarını okudukça, küçük eleştiriler dışında, genelde hep övgü bulursunuz. Hepsinin ortak tespiti Türk'ün duygularını belli etmemeye çalıştığıdır. Örneğin küçük çocuğunu bile, başkalarının yanında öpmemesi ilk gözlemlerdir. "Aşırı sevgi gösterisi" bu toprakların insanına yakışmıyor. Bunu genel olarak tanımlarsak "duygularını belli etmeme" demek mümkün.