Dün sabah haberlerini izlerken, adeta dünyam karardı. Hakkari'deki şehit ve yaralılar bağrımı yaktı. Meclis'teki kadın milletvekillerinin basın toplantısıyla vurgun yedim; "Bu yılın ilk 9 ayında öldürülen kadın sayısı 285". Tedbir olarak hâlâ elektronik kelepçeden medet umuyoruz. Hemen peşinden Alanya'da tekmelenip coplanan yabancı kadın. Bunun faillerinin polis olması ayrı dert. Yılda bir defa, o da Hayvanlar Günü'nde hatırlanan "Mezalime Ceza Yasası" ekrana taşındı. Görüntüleri vicdanla yorumlamak mümkün değil. Yaşama hakkının sadece kendine ait olduğunu sananların vahşetine bakamadım. Say say bitmez.İstanbul'da minibüslere yapılan zam ise tuz-biber. Hemen her güne böyle başlamak, insanın dengesini bozuyor.Öbür tarafta ise Türkiye'nin "beka sorunu" var. Barzani tüm uyarılara aldırmaksızın meydan okumayı sürdürüyor; "1 Kasım'da hem başkanlık hem milletvekili seçimi". Prof. Dr. Ebubekir Sofuoğlu'nun benzetmesiyle "adam kılıç çekti". Hatta, siperleri kazmaya başladılar. Şeytan gibi bir aşiret reisi. Herkesin, problemlerinin farkında. Bundan yararlanmaya çalışıyor. O kadar çok sorun var ki, bunları halletmeden bir savaşa girmemizin sonunu görmek zorundayız. Durumun farkına varamayanlara bu akşam CNNTURK'teki "Türk'ün Ateşle İmtihanı"nı mutlaka izlemelerini öneriyorum. Taha Akyol'un olağanüstü belgeseli bir yerde "geçmişten ders çıkarma" özelliğinde.