Çetin Altan'ın epey yazısını okudum. Aklımda kalanların sayısı hayli fazla. Bir tanesi her zaman liste başı. Bu, yağcılık üstüne. Eski çağlardan başlayıp yüzyılımıza kadar gelen örneklerden biri. Birinci Dünya Savaşı sırasında Osmanlı ile Almanya ittifak halinde. Hani "tüy dikmek" dediğimiz "defi hacet" olayını çok iyi anlatan bir yazı. Cephede savaş devam ederken rahatlamayı beceren Alman komutana övgüler düzen emir erinin tanımlamasını unutamam. "Boşalttığınız şeye bir de tüy dikersek ortaya muhteşem görüntü çıkar" deyişini anlatmaktadır. İşte bunun yeni uyarlamalarını görmekteyiz. Örneğin televizyonlardaki tartışmalarda 2017 versiyonlarını sıkça izler hale geldik.Konuşmalar sırasında konu Erdoğan'ın sözlerine geliyor. Mesela "Ben dahil, İstanbul'a ihanet ettik" dendiğinde hemen Yasin Şamlı'nın ortaya atıldığına tanık oluyoruz; "Aslında Cumhurbaşkanını tebrik etmek lazım..." diyerek yağcılığa başlıyor. Adam her şarta bir bahane bulup, bağlılığını belirtiyor. Özetle başarılı bir "tüy dikici". Bu tipleri devamlı görüyoruz. Parti sözcülüklerini rafine yağ doldurumu ile güçlendiriyorlar. Şimdi de bir başka Yrd. Doç. Dr. buldular. Dicle Üniversitesi Öğretim Üyesi Hüseyin Şeyhanlıoğlu, "tüy sanatının Diyarbakır temsilcisi". Onun görevi HDP'ye bindirmek. Demek ki orijini karışık. Kesin ilk seçimde Galip Ensarioğlu'nun yerine aday gösterilecek. Şimdiden tanıtımına başlandı. Dramatik olan HDP'yi savunmak hep Ufuk Uras'a kalıyor. Nasılsa benim gibileri etkilemeyeceğine göre "konuşsun, dursun".CHP Ankara Milletvekili Dr. Murat Emir, babamın tabiriyle "epey cerbezeli". Lafını esirgemeyenlerden. Böylesi konuşmacıları ekrana sürmek kesinlikle Ana Muhalefete puan kazandırıyor.Araştırmacı Faruk Acar Ak Parti yandaşı. Ancak, Yasin Şamlı seviyesinde değil. Üslubu yumuşak. Arada "Ak Parti'de parti kurumsallığı değil, Erdoğan kurumsallığı var" diyecek kadar objektif laflar edebiliyor.Öteki tarafNTV'nin Siyasi İşler'ini Ahmed Arpat götürmeye başladı. Bu delikanlı yavaş da olsa gelişmesini sürdürüyor. CHP'nin erken seçim çağrısının konuşulduğu gece iki isim ön plandaydı. Mehmet Tezkan, kafamdan geçenleri söylüyor. Ali Saydam'ın ise kamp değiştirdiği tescillendi. Konuşmaları iki amaçlı. Karşısındakini susturmak ilki. Ana teması hükûmet zirvesine mesaj; "Beni unutmayın haa. Sizdenim". Saydam, voltaj yükseltmeye devam ediyor.ANAR'ın Genel Müdürü İbrahim Uslu yıllardır aynı akıma hizmet verenlerden. "İstanbul ve Ankara'da belediye başkanlıklarını Ak Parti kazanacak"da ısrarcı. Bu defa gerekçeyi detaylandırdı. MHP'nin iktidarla rekabetinin olmamasının önemini anlattı. Dileriz Balgat'ta oturanlar bu ağır sözleri dinlemişlerdir. Biraz gururları kalmışsa, gereğini yaparlar.Uslu, sıra Meral Akşener'e gelince, yeni oluşumun yoluna dikenli tel döşüyor. Dedik ya, Uslu'nun tarzı yumuşak, acıtmıyor. Fakat hedefinden şaşmıyor.***Efsaneyi kaybettikTRT Nağme'yi dinlerken Necdet Yaşar'ı kaybettiğimiz anons edildi. Ünlü tambur sanatçısı üstad Mesut Cemil'in son öğrencisi. Gaziantep-Nizip'li olan Yaşar'ın ilk sazı bağlamaydı. İÜ. İktisat Fakültesi'nde öğrenime başlamasıyla birlikte yeni bir enstrüman daha tanıdı; tambur. Önce Mesut Cemil' sonra ileride ikili olacakları ney üstadı Niyazi Sayın'la tanıştı. Tambur ve neyin birlikte icraları TRT arşivine olağanüstü eserler kattı. Necdet Yaşar'a rahmet diliyorum. Mekanı Cennet olsun. TRT Nağme'yi de hazırladığı özel ve güzel program için tebrik ediyorum....TALAT ER: TRT Müzik'teki "Gönülle Dil Arasında"yı ikinci defa izledim. Bereket bu yılın yapımıydı. Seyredenler hatırlar Melihat Gülses'in şarkı sözlerini unuttuğu program. Bu yayında en önemli taraf keman sanatçısı ve bestekâr Talat Er'in kendine ait iki şarkıyı okuması. Önce güftesi Münire Aksaray'a ait "Bu Aşk Benden Sorulur"u söyledi. Ardından şöhreti getiren Okyanus'u. Bilindiği gibi bu isim Ayfer Er'le evliliklerinden doğan kızlarına da verildi.Bir konuda ise uyarıda bulunmak istiyorum. TRT Müzik'te sadece THM'yi canlı izler duruma geldik. TSM ihmal ediliyor. Neden? Yetkililerden cevap rica ediyorum.