Çocuklar Duymasın, dördüncü defa çekiliyor. Böylece efsane dizi Bizimkiler'in rekorunu elinden alacak. Yeni kurgu Star'da yayınlanacak. Tarih ise henüz belli değil. Halihazırda, 360, a2 ve 8.5'ta eski bölümleri izlemek mümkün. Tamer Karadağlı'nın siyahtan beyaza dönüşmüş saçlarıyla nostalji yapabiliyoruz. Pınar Altuğ'un "henüz 42 yaşında oldum" sallamalarına inanmak mümkün değil. "Light Selami" rolü çoktan başkasına devredildi. Müsteşar Kemal eşini kaybedeli yıllar oldu.En bariz, en çarpıcı örnek Furkan Kızılay. Havuç'un ilk bölümlerdeki "bıcır bıcır hali" en mükemmeliydi. Yaşını aşan bilmişliklerini herkes sevmişti. Ne yalan söyleyeyim, kartlaştıkça sevimliliği azaldı.Birol Güven ve Müfit Can Saçıntı'nın kafalarında neler ver, bilmiyorum. Ancak, Gurme Tansel psikaytr eşi İdil ve kızlarına mutlaka yer verilmeli. Bu dörtlü tutmuştu. Hatta bir ukalalık yapayım; yeni bir lokanta açılıp Tansel buna ortak olabilir. Doğrusu, tekrarın tekrarları bu kadar ilgi gören yapımın "küllerinden yeniden doğuşunu" merakla bekliyorum.DiğerleriGüldür Güldür de iki ayrı kanalda tekrarlananlardan. Show TV'dekilere TV8'de eklendi. BKM Mutfak'ın tüm yapımları da iyi izleniyor. Kemal Sunal ve Şener Şen filmleri örneği onlarca defa yayınlansalar seyirci mutlu. Bizim torun Cenk Koray'ın mama dönemi, abartmasız Kapıcılar Kralı'nın videosuyla geçmişti. Bu müthiş film unutulmazlardan. Yani ölümsüzlerden. Kemal Sunal ve Şener Şen'in başını çektiği ekip bunun en önemli etkeni.Aynı yorumları M. Ali Erbil için yapmak mümkün değil. 25 aynı cümle, birkaç "otobüs dansı"nı çıkarın gerisi sabun köpüğü. Tabii "kapı gıcırtısı"na gülebilenler hariç. Komedi zor iştir. Komedyenler kolay yetişmiyor.***Hayal kırıklığıShow TV'nin sırf mizah olsun diye yayınladığı Dünya Güzellerim'e tebessüm edemiyorum. Üç "içi geçmiş çiçeğin" didişmesi ilgi çekmedi. Faik Öztürk dahi doping etkisi yaratamadı. "Sünnet kıyafeti" giydirdiler yine faydasız.Safiye Soyman "kayboldum" diye bağırıyor kameraman karşısında. Banu Alkan kendini Afrodit sanmakla meşgul. Bülent Ersoy'un makyajı "Operadaki Hayalet". Gerçekten ağır toplara, bunca masraf; sonuç sıfır-sıfır. Akılda kalan otel odasındaki "çiğ köfte partisi". Dünya Güzellerim'e gıdıklama makinesi şart.***TSM tutkusuHer zaman söylerim; iyi ki TRT Müzik gibi bir ekran, TRT Nağme diye bir radyo var. Pek çok kanalın "doldur, boşalt, bağ yap" yayınları arasında bunlar bambaşka. Siyah-beyaz kliplerden, fasıla kadar doyumsuz yapımlar sunuluyor. Kimi zaman bakıyorum Gönül Akkor, Hamiyet Yüceses peş peşe söylüyor. Sadi Hoşses, 20'lik Ahmet Özhan'la meşk ediyor.Arada sokak çalgıcılarını görüyoruz. İstekler toplanıyor. Yetmiyor, "ara sıcaklar" başlıyor. Mesela Sportmen Müzik'te İlker Koç'un konuklarına takılıyorsunuz. Şampiyon güreşçimiz Rıza Kayaalp'in hemşerisi Mümin Sarıkaya'dan "Ben yoruldum hayat" istemesini doğal karşılıyorsunuz. Şampiyonun Antonio Banderas'tan "Desperado"yu söylemesine ise ağzınız açık kalıyor....Yine aralara serpiştirilen programlardan Musikişinas tam puan verdiğim yapımlardan. Dede Efendi -Hamamizade- tanıtılırken, 2015 kaydı "Yine bir Gülnihal aldı bu gönlümü"yü dinliyoruz. Bir başka Musikişinas'ta "Fikrimin ince gülü"nün bestekarı Muallim İsmail Hakkı Bey'in Balat doğumlu olduğunu öğreniyoruz. Hüseyin Movit kesin biliyordur ama tramvayda kalp krizi geçirip, vefat ettiğini bildiğini sanmıyorum....Gazeteci kardeşim Hakkı Yalçın'ın sözlerini yazdığı Veda Makamı'nı Gökhan Tepe'nin sesinden yine TRT Müzik'te dinliyoruz:Siyah-beyaz filmler gibiEski aşklar da biter.Nerde telli duvaklı,Eski zaman aşkları.***"Çocuktan Al Haberi" aslında ABD kökenli program. Show TV'deki uyarlamasının izlenme payı güzel. Bunda Evrim Akın'ın başarısı kadar seçilen miniklerin zekâ seviyesi önemli. Hele bir "Kutu Bebek" Ebrar var ki, inanılmaz. Henüz üç yaşında. Beşine geldiğinde Sahrap Soysal'ın yerini alacaktır....Okay Karacan spor yazarlığının duayenlerinden, Ancak ekranlardan yok oldu. Maç anlatımından, hazırladığı programlara kadar hep başarılıydı. Nedense beIN Sports kıymetini bilmedi. Madem Beşiktaş TV'de atılım zamanı, oraya öneriyorum.İsmet Badem ise basketbolun önemli değerlerinden. Onu da bir ara aSpor'da gördüm. Pasifize edilmesini çözemediğim isimlerden biri Badem. Demek ki, değer ölçülerimizi kaybettik....ÖZEL NOT: Beşiktaş'ın "Şampiyonluk Balosu"nu beğendim. Organizasyon iyiydi. Yeni sezona "Vefa" -Karakurdu- isminin verilmesi de güzel düşünce. Şehit Emniyet Müdürü'ne ben de rahmet diliyorum.