Meral Akşener'in katılımıyla renklenen iftarımızın gelecek adına çok renkli geçtiğini söyleyebilirim. Zaman zaman büyük kareyi dolduranların katkıları, olayı daha canlı hale getirdi. Meral Bacının bu tempoya nasıl dayandığını çözdüm. İnanılmaz enerji yüklü. Ayrıca kalıtımsal azmi var. Tansu Çiller'in meşhur lafını slogan edinmiş; "Bayrak, burçlara ya dikilecek, ya dikilecek". Kardak Kayalıkları Krizi'ndeki meşhur sözleri ters yüz ettik. Eğer MHP'deki liderlik seçimi eski Yunan'daki gibi olsa bu kadar uzamazdı. Halkı anfiteatrlara toplar, açık oylamayla bu işi bitirirdiniz. Ortada seçim sisteminin getirdiği delegasyon kurgusu var. Bu da özgür iradeyi kilitliyor. Üstüne üstlük iktidar ve denetimindeki mekanizmanın müdahaleleri karşısında çaresiz kalabiliyorsunuz. Yine de Meral Akşener'de yakaladığımız inat ve halktan aldığı güç mutlaka sonuca ulaşacaktır. Uzun iftardan kalan diğer önemli nokta; eşinin çok iyi lider asistanı olduğu. Arada yöneltilen en karmaşık sorulara anında cevap alınıyor. Bu da önemli avantaj. Nazif Okumuş'un eniştesinin sakin görüntüsünün arkasında müthiş zeka ve bilgi birikimi mevcut....Yeniçağ'ın başta patronu Ahmet Çelik olmak üzere hemen hemen tüm kurmayları bir aradaydı. Akşener'den sonra en çok konuşanlar sıralaması yapsak ilk sıraya Orhan Uğuroğlu'nu oturtabiliriz. Yaklaşık 4.5 saat süren toplantıya "iftarlı brifing" demek en doğrusu. Kenan Akın'dan anılar havayı neşelendirdi. Ahmet Yabuloğlu'nun geliş ve gidişlerdeki organizasyonu tam puan aldı. Talihsizliği Akşener'in yanına oturmasıydı. Bu yüzden gecenin tek aç kalanı oldu. Ağır bir rahatsızlık geçiren 81 yaşındaki Beyti'nin işinin başında oluşunu gözlemlemek sevindiriciydi. Servis elemanlarının iş yaparken dahi Akşener'i dikkatle dinleme gayretini kaçırmadık. Gözlerdeki destek parıltılarını buna ilave edebiliriz. Dileğimiz bir süre daha devam edeceği belli olan hak mücadelesinin başarıyla sonlanması.